20. Hukuk Dairesi 2011/7754 E. , 2012/1550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 397 parsel sayılı 5.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 92 ve 106 yazım numaralı vergi kayıtları ile Ağustos 1957 tarih 20 ve 21 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliği ile ... ve Hazine adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra yenileme kadastrosu sonucu 142 ada 9 ve 15 parsel numaralarını almıştır. 142 ada 9 sayılı 428,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... adına tapuda kayıtlıdır. Davacı bakanlıklar vekili, 142 ada 9 sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın, 1947 tahdidi içinde kaldığı, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, 1950 yılında makiye ayrılmadığı , bir an için makiye ayrıldığı düşünülse dahi makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 5-11 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.D."nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, çekişmeli taşınmaza ilişkin makiye ayırmadan sonra özel yasalar uyarınca oluşturulan tapu kaydı bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 19.1.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinde “ Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro
mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesinde “ Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü , henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tapu maliki olan davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin “ 4, 5 ve 6. bentlerinin “ tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca davacı bakanlıklar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakanlıklar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına “cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 09/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.