11. Hukuk Dairesi 2018/1921 E. , 2019/3422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/11/2017 tarih ve 2017/444 E-2017/611 K sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 23/02/2018 tarih ve 2018/67-2018/210 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kısıtlı müvekkilinin davacı şirketin kurucu ortaklarından olup, sağlık durumunun kötüye gitmesi nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını, şirketin diğer ortaklarının müvekkilinin yeğenleri olduğunu ve müvekkilini şirketten çıkarmak ve hissesini aşağıya çekmek için sermaye arttırımı yoluna gittiklerini, mali müşavir Hüseyin ..."un 2014/03 sayılı ortakların şirkete aktardıkları paranın sermayeye ilavesinin tespiti raporunda yer alan şirket ortaklarının davalı şirkete nakit olarak 1.096.875,00 TL olarak ödediklerine ilişkin yevmiye defterindeki bulgunun davalı şirket ortaklarınca fiili olarak yapılıp yapılmadığının, davalı şirket ortaklarının nakit olarak şirkete koyduklarını iddia ettikleri paraların kayıtlarının tutulduğu davalı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ait yevmiye defterlerinde ilgili hesaplara yapılan işlem hareketlerinin yevmiye kayıtlarından fiktif olup olmadığının, 2014/3 nolu ortakların şirkete aktardıkları paraların sermaye ilavesinin serbest muhasebeci mali müşavir Hüseyin ..."a ait tespitine ilişkin raporda taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi ve ortaklardan ..."nun tablo 1 de taahhüt edilen ancak ödenmeyen 337.500,00 TL"yi sermaye arttırımını tescili esnasında şirkete borç para vererek sermaye payının buradan karşılanmış gibi gösterilip gösterilmediğini, müvekkiline 24.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olan ihtarda, sermayenin 1/4 ü olan 63.281,25 TL 04.05.2015 tarihine kadar talep edilmişken 15/01/2015 tarihinde Türkiye İş Bankasından alınan MS-112 nolu bloke yazısında bu bedelin şirketçe kendi hisselerini almış gibi gösterilip gösterilmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, HMK"nun 106.maddesinde öngörülen hukuki ilişki ve güncel yarar şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle tespit davası açılamayacağını, bu hususlarda 9 adet dava açılmış olup derdest bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; bir hukuki ilişki için maddi vakıalar önemli olsalar dahi tek başına tespit davasına konu yapılamayacağı, talep konusu vakıalarla ilgili olarak davacı tarafın TTK 437. maddesinde öngörülen "bilgi alma ve inceleme hakkı", 438. maddesinde öngörülen "özel denetçi isteme hakkı", 445 vd. maddelerinde öngörülen "genel kurul kararlarının iptali-butlan", 486. maddesine göre "pay senedi bastırılması", 531. maddesine göre "haklı sebeplerle fesih", 553. maddesine göre "kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu" çerçevesinde mahkemede dava açıp başvuruda bulunabilme imkanına sahip olduğu, mahkemenin 2017/127 E.sayılı dosyasının taraflar arasında şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkin olduğu gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davada bir hukuki ilişkinin var olduğu veya olmadığının tespitinin istenmemesi, davaya konu vakıaların var olup olmadığının araştırılarak, araştırma sonucuna göre tespit kararı verilmesinin istenmesi, davada belirtilen hususlardan kaynaklı taraflar arasında görülmekte olan 9 ayrı dava bulunması karşısında, tespit davasının şartlarının oluşmadığı ve dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına 06/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.