Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18239 Esas 2018/3253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18239
Karar No: 2018/3253
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18239 Esas 2018/3253 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/18239 E.  ,  2018/3253 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden 4.463,23 TL masraf adı altında kesinti yapıldığını ileri sürerek; bunun tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talep miktarını 5.325,02 TL ye artırmıştır.
    Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 4.463,23 TL nin tahsiline karar verilmiş, 28.12.2015 tarihli tashih şerhi ile hüküm altına alınan miktar 5.325,02 TL olarak tashih edilmiş; karar, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve bu hakkın garantileri olan "aleni yargılama ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı"nın amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Bu kapsamda dosya ele alındığında, 20.11.2015 tarihli 8.celsede, bir sonraki duruşmanın tarihi 04.03.2016 olarak belirlenmiş olduğu halde, bu tarih beklenilmeksizin ve bir duruşma da açılmaksızın, doğrudan gerekçeli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraf katılımı sağlanmaksızın, yukarıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuş olması ile, aleni yargılama ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkının ihlaline sebebiyet verilmiştir.
    2-Diğer yandan; Tavzih ve tashih kurumu HMK"da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup bu düzenlemelere göre mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların tashih yoluyla res"en veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir, (HMK 304) tavzihe ilişkin olarak ise, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa tavzih kararı verilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. (H.M.K 305/2) Mahkemece, davacının talebi üzerine verilen tashih kararı, dosya içeriği ve karar gerekçesi itibariyle H.M.K 304. maddesinde tanımlanan tashih ve H.M.K. 305. maddesinde tanımlanan tavzih nedenleri arasında yer almamaktadır. Bu itibarla hükmü değiştirecek nitelikte tashih kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA; üçüncü bentte açıklanan nedenle, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.