15. Hukuk Dairesi 2017/1664 E. , 2017/4219 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi uyarınca verilen teminat senedi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tesbiti ve davadan sonra icra takibine girişilmesi halinde davalının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve davalının takibe konu alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilininin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları üzerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-12.07.2012 tarihinde taraflarca imzalanan ... ili ... ilçesi ... ada ... parsel nolu taşınmazdaki (A blok) ana yapıya ilişkin uyarlama ve iyileştirme hizmet işleri sözleşmesi ile davalı yüklenici davacıya ait ve daha önce davalı tarafından satılan taşınmazda sözleşmede kararlaştırılan işlerin yapımını KDV dahil 3.700.000,00 TL bedelle üstlenmiştir. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Sözleşmenin 18. 7. maddesinde sözleşmenin ekleri arasında Ek 6 olarak gösterilen 12.07.2012 tanzim, 15.10.2012 vade tarihli 3.700.000,00 TL bedelli borçlusu davacı iş sahibi alacaklısı davalı yüklenici olan bonunun teminat amacıyla düzenlenerek davalıya verildiği anlaşılmaktadır. İş sahibi olan davacının beyanı ve dosya kapsamından alacaklı yüklenicinin 12.07.2012 tarihli eser sözleşmesi uyarınca üstlendiği edimlerini yerine getirdiği ve bedeline hak kazandığı anlaşılmakta olup bu husus uyuşmazlık konusu değildir.
Yanlar arasındaki ihtilâf davacı iş sahibinin davalı yükleniciye 3.700.000,00 TL iş bedelini ödeyip ödemediği ve teminat olarak verilen bononun bedelsiz kalıp kalmadığı ile miktarı konusundadır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı tarafıça da karşı çıkılmayan banka dekontlarına göre 22.06.2012 tarihinden 13.09.2012 tarihine kadar davacı tarafından davalıya banka havalesi yoluyla 12 dekontla toplam 5.250.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalının savunması bu dekontlarla yapılan ödemelerden sadece 1.170.000,00 TL"sinin sözleşme konusu işle ilgili olduğu, diğerlerinin eser sözleşmesine konu olan taşınmazın satıcısı da kendisi olup satış bedelinin tapuda düşük gösterilmesi nedeniyle tapuda gösterilen bedel dışındaki alım-satım bedeline ilişkin olduğunu savunmuştur. Davacı da ödemelerin eser sözleşmesine ilişkin olduğunu iddia etmektedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan dekontlardan 22.06.2012 tarih 150.000,00 TL ve aynı tarih ve farklı bir saatte gönderilen dekontlarla 150.000,00 TL"nin davalıya havale edildiği görülmekte olup dekontlarda herhangi bir açıklama bulunmamakta, 29.06.2012 tarih 1.200.000,00 TL"lik ve 04.07.2012 tarih 50.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul avansı, 18.07.2012 tarih 100.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul avansı, 30.07.2012 tarih 1.000.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul alımı açıklamaları, 01.08.2012 tarih 300.000,00 TL"lik dekontta herhangi bir açıklama bulunmamakta, 13.08.2012 tarih 900.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul alımı için, 17.08.2012 tarih 750.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul avansı açıklamaları, 23.08.2012 tarih 500.000,00 TL ve 13.09.2012 tarih ve 70.000,00 TL"lik dekontta açıklama bulunmamakta, 11.09.2012 tarih ve 80.000,00 TL"lik dekontta gayrimenkul avansı açıklamaları bulunmaktadır.
Taşınmazın satışı ile ilgili 11.07.2012 tarih 8654 yevmiye nolu satış akit tablosuna göre sözleşme konusu taşınmazda davalının davacıya satışını yaptığı bağımsız bölümlerin tapudaki toplam satış bedeli 1.945.000,00 TL"dir. Davalı tarafça gerçek satış bedelinin bu miktar olmadığı savunulmuştur. Gerçek satış bedelinin ne miktarda olduğuna dair davalı yanca davacının da imzasını taşıyan bir belge ibraz edilmemiş ise de; az yukarıda tarih ve meblağları belirtilen banka dekontlarının bir kısmında gayrimenkul avansı ya da gayrimenkul alımı gibi açıklamalar bulunduğu ve söz konusu açıklamaları yazılı havaleleri davacı ve yakınlarının yaptığı dikkate alındığında ve davacı, kendisi ile yakınlarının gönderdiği bu dekontlarda belirtilen şekilde açıklama yapılmasının kabul edilebilir nedenini izah edemediğinden ve bu halde banka dekontu ve havalelerde yapılan açıklamalara değer vermek zorunluluğu olduğundan yapılan ödemelerden gayrimenkul alımı ve gayrimenkul avansı açıklaması yapılanların taşınmazın satış bedeli karşılığı olduğu bunların dışında kalan dekontlardaki havale ve ödemelerin sözleşme konusu iş ile ilgili yapıldığının kabulü gerekmektedir.
Bu durumda 12.07.2012 tarihli sözleşme tarihinden sonra yapılan ödemelerdeki dekontlardan 01.08.2012 tarih 300.000,00 TL 23.08.2012 tarih 500.000,00 TL ve 13.09.2012 tarih 70.000,00 TL olmak üzere toplam 870.000,00 TL ödemelerde gayrimenkul avansı ve
alımına ilişkin olduğuna dair açıklama bulunmadığından sözleşme konusu işe mahsuben yapıldığının kabulü gerekir ise de, davalı vekili cevap dilekçesinde sözleşme tarihinden önce 22.06.2012 tarihinde ve saatleri farklı olarak 150.000,00 TL"den iki sefer 300.000,00 TL açıklama bulunmayan dekonttaki ödemelerinde sözleşme konusu işle ilgili olduğunu kabul ederek 1.170.000,00 TL"nin eser sözleşmesi nedeniyle ödendiğini kabul ettiğinden 12.07.2012 tarihli sözleşmeye göre yapılıp hakedilen 3.700.000,00 TL iş bedelinden 1.170.000,00 TL"sinin ödendiği kabul edilip menfi tespit ve icra takibinden sonra yapılan takiple ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi ve bu halde davalı yüklenicinin takiple kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, karar bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.