20. Hukuk Dairesi 2011/14647 E. , 2012/1545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı İski Genel Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1957 yılında ... köyünde yapılan kadastro sırasında 1000 parsel sayılı 6.600m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ekim 1941 tarih 94 sıra nolu tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, Salih Yılmaz ve Orman Yönetiminin açtıkları dava, Eyüp Tapulama Mahkemesinin 09.05.1966 gün 1963/594-1966/59 sayılı Ilamıyla reddedilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Daha sonra 1972 yılında yapılan kamulaştırma sonucu 2702, 2703 ve 2704 parsellere ayrılmıştır. 2705 sayılı taşınmaz 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında fundalık niteliği ile tespit dışı bırakılmış, 1972 yılında yapılan kamulaştırma üzerine 2705 parsel numarasıyla Sular İdaresi adına tescil edilmiştir. 2703 ve 2705 sayılı parseller sırasıyla 615 m2-936 m2 yüzölçümlü olarak isale hattı niteliği ile İski Genel Müdürlüğü adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, 2703 ve 2705 sayılı parsellerin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldıkları, tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 2705 parselin tamamının, 2703 parselin ise bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı İski Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir..
Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan tapu kaydının iptali tescil ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1939 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 15.06.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır..
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu 2705 parselin bir kesiminin 1939 yılında yapılıp kesinleşen Kemerburgaz Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, geriye kalan kesimi ile 2703 parselin bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 15.06.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen Cendere Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, 2703 parselin (B) ile işaretlenen kesiminin orman tahdidi dışında kaldığı anlaşıldığına, Eyüp Tapulama Mahkemesinin 09.05.1966 gün 1963/594-1966/59 sayılı kararıyla 1000 parselin Kermerburgaz Devlet Ormanı sınırları dışında kaldığı belirlendiğinden ve tapulama
mahkemesinin kararının kesinleşmesinden çok sonra Cendere Devlet Ormanının 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre ilk defa sınırlaması yapıldığından Eyüp Tapulama Mahkemesinin 09.05.1966 gün 1963/594-1966/59 sayılı kararının kök 1000 parselden ifrazen gelen ve kısmen Cendere Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı belirlenen 2703 parsel yönünden kesin hüküm oluşturmayacağına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.. Ancak, 19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesinde “ Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazların maliki olan davalı kurum aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemez. Bundan ayrı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde maddi yanılgı ile davalının el atmasının önlenmesine karar verilmemesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci bendinin sonuna “Davalı kurumun 2705 parselin tamamına, 2703 parselin ise bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen kesimine yönelik el atmasının önlenmesine” cümlesinin yazılması, ayrıca yargılama giderlerine ilişkin hükmün “3, 4, 5. bentlerinin “ tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca Davacı Orman Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Orman Yönetimi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 09/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.