Esas No: 2021/5597
Karar No: 2022/1698
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5597 Esas 2022/1698 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının terör örgütüne üyelik suçlamasıyla gözaltında ve tutuklu bulunduğu dönem için tazminat talebiyle açtığı davada maddi ve manevi tazminatın kısmen kabul edilmesine karar verilmişti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Yapılan incelemeler sonucunda manevi tazminat miktarının belirlenmesinde hata yapıldığı tespit edildiğinden, karar bozuldu ve dosya Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir. Kararda, 466 sayılı Kanun maddesi gereği tazminat talebi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.07.2018 tarihli, 2018/1430 Esas, 2018/1952 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır Kapatılan 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/182 Esas – 2007/332 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 12.01.1997 – 29.01.1997 tarihleri arasında 17 gün gözaltında, 05.05.1998 – 18.11.2003 tarihleri arasında 5 yıl 6 ay 9 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17.01.2008 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 500.000 TL maddi, 1.000.0000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 7.840,37 TL maddi, 10.050 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine mahalli Cumhuriyet savcısı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’7.276,13’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’7.840,37’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış olup;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.07.2018 tarihli, 2018/1430 Esas, 2018/1952 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 07.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.