MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)Davacı İstemi;Davacı vekili, davacının 01/05/2002-30/09/2013 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerindeki çalışmalarından, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeyen günlerinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalıların Cevapları; Davalı işveren vekili, davacının 29/03/2004 tarihinde müvekkil işyerinde çalışmaya başladığını gösteren ve davacının imzasını havi işe giriş bildirgesi bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde işe giriş bildirgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ya da bu belgenin hata, hile, tehdit gibi haller altında imzalandığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığını, davacının çalışmasının yapılan işin niteliği gereği mevsimlik olduğunu, imzasını havi işe giriş bildirgelerini imzalamak suretiyle 9 kez işe giriş çıkış yaptığını, davacının müvekkil şirkete ait işyerinde SGK"ya bildirge edilen ve ücret ödeme bordrolarında gösterilen gün sayısı kadar fiilen çalıştığını, işverenlere 08/09/1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı kanundan sonra, işveren şirket her ay 30 günden az çalıştırdığı işçiler için SGK"ya açıklayıcı belge vermek ve bu belgeyi aylık prim belgelerine eklemek zorunluluğu getirildiğini, müvekkil şirket bu kanuni zorunluluğu eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu nedenlerle hak düşürücü süreye yönelik itirazları da dikkate alınarak davanın reddini talep etmiştir.Fer"i Müdahil SGK Başkanlığı; Kurum kayıtlarının resmi yazılı belge vasfında belgeler olduğunu, kayıtların aksi yönde iddiaların aynı nitelikte belgelerle desteklenmesi ve ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı;Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Davanın kısmen kabulü ile, davacının 29/03/2004-30/09/2013 tarihleri arasında davalıya ait ... sicil numaralı işyerinde 401 gün SGK’ya bildirilmeksizin asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE, " karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı; ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. H.D. nin 13/11/2018 tarih, 2018/1017 E.-2018/1745K. sayılı kararı ile ... İş Mahkemesi"nden verilen 13/03/2018 tarih, 2016/169 Esas ve 2018/117 Karar sayılı kararına yönelik SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, " karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri, Feri Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekili;Kurum kayıtlarının resmi yazılı belge vasfında belgeler olduğunu, kayıtların aksi yönde iddiaların aynı nitelikte belgelerle desteklenmesi ve ispatlanması gerektiğini belirterek, hükmü temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;6100 sayılı H.M.K"nın 297/2 maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu kapsamda mahkemelerce verilen kararların açık ve infaza elverişli mahiyette olması gerekir .
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Somut olayda; Mahkemece eksik gün hizmet süresinin değerlendirilmesi yapılırken “davanın kısmen kabulü ile; davacının 29/03/2004-30/09/2013 tarihleri arasında davalıya ait 71510 sicil numaralı işyerinde 401 gün SGK’ya bildirilmeksizin asgari ücretle çalıştığının tespitine” denilmek suretiyle, davacının davalı işyerinde yılın hangi aylarında ne kadar süre ile çalıştığı açık ve net olarak belirtilmeksizin, şüphe uyandırır şekilde karar oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, feri müdahil kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi hükmü bozulmasına karar verilmiştir.
G)SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.