Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11134
Karar No: 2022/1684
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11134 Esas 2022/1684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle tutuklu kalan bir kişinin tazminat davasına ilişkin hükmü değerlendirdi. Davacının talebi kısmen kabul edilerek maddi ve manevi tazminat verilmesi hükmedildi. Ancak yerel mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarının belirlenen ölçütlere uymayarak fazla olduğu ve gerekçeli karar başlığında yanlış bir ifade kullanıldığı belirtildi. Mahkeme, bu sebeplerden dolayı hükümü bozdu. Kanun maddelerine göre, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerine ilişkin kararlara karşı Cumhuriyet savcısının kanun yoluna müracaat edemeyeceği belirtildi. Ayrıca, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte hükmedilecek manevi tazminatın belirli ölçütler gözetilerek makul bir miktar olarak tayin edilmesi gerektiği ifade edildi. Bozulan kararın gerekçeleri dikkate alınarak yeniden değerlendirileceği belirtildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK'nın 142/8, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK'un 317 ve 321. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2020/11134 E.  ,  2022/1684 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.764,00 TL maddi, 700.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 11/02/2011 tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
    Her ne kadar 5271 sayılı CMK'nın 142/8. maddesinde, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerine ilişkin kararlara karşı, Cumhuriyet savcısının kanun yoluna müracaat edebileceği belirtilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/12/1977 tarih, 393/435 sayı ve 23/03/1992 tarih, 3/68-91 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, kişisel hakka ilişkin taleplerle ilgili olarak Cumhuriyet savcısının temyiz isteminde bulunamayacağı; bu kapsamda koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında, Cumhuriyet savcısının belirlenen tazminat miktarına yönelik olarak temyiz hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
    2- Davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas–2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının T.C. icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 11.02.2011–19.06.2014 tarihleri arasında 1224 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 257.256,00 TL maddi, 10.000.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 257.256,00 maddi, 700.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Davacının, tutuklu olduğu sürede cezaevi ziyaret ücretleri ve duruşma izleme masraflarının CMK'nın 141 ve devamı maddeleri gereğince maddi tazminat hesabına dahil edilemeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde maddi tazminata hükmolunması,
    2-Dosya içeriğine ve Dairemizce UYAP’tan alınan SGK kayıtlarına göre davacının cezaevinde iken emekli edildiği, tutuklu olmasaydı emekli iken başka bir işte çalışabileceği göz önünde bulundurularak, davacının emekli olduğu tarih araştırılarak, emekli olduğu tarih ile tahliye edildiği 19.06.2014 tarihine kadar geçen süreye karşılık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak miktarın emeklilik tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmemesi,
    3-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde çok fazla manevi tazminata hükmolunması,
    4-Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat'' ibaresine yer verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi