Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2963
Karar No: 2021/10090
Karar Tarihi: 13.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2963 Esas 2021/10090 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/2963 E.  ,  2021/10090 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada davanın ... ve ... yönünden kabulüne, ... Sigorta A.Ş. yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı Kurum ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 08.09.2007 tarihli tarfik iş kazasında yaralanarak sürekli işgöremez duruma giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir sebebiyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı yasanın 21. maddesi gereğince rücuan tazmini istemine ilişkindir.
    Dairemizin önceki bozma ilamında “Kusurlu araca ait bir Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olup olmadığı araştırılmadan, eğer yoksa Güvence Hesabına husumet yöneltilmeden eksik araştırma ve incelemeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” gerekçesiyle karar bozulmuş, uyulan bozma ilamından sonra davacı vekilinin 04.01.2020 tarihli dilekçesine istinaden ... dahili davalı sıfatıyla davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuş ve karar verilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Taraflar ve Davaya Katılan Üçüncü Kişiler başlıklı dördüncü bölümünde dava arkadaşlığı, davanın ihbarı ve davaya müdahale ile ilgili maddeler yer almaktadır.
    İhtiyari dava arkadaşlığı ile ilgili HMK 57. maddede " (1) Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir:
    a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması.
    b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri.
    c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması, "hükmü ile 58. maddede" İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder." düzenlemeleri getirilmiştir.
    HMK 59 ve 60. maddelerde ise hangi hallerde mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olacağı belirtilmektedir. Bu durumda maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi halinde mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu, mecburi dava arkadaşlığında ancak birlikte dava açılabileceği veya aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği görülmektedir.
    Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı var ise, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava, bütün dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise bu halde davalı durumundaki kişinin ya da kişilerin, bu davada yalnız başına taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) yoktur; davalı sıfatı mecburi dava arkadaşlarının tümüne aittir. Ancak bu halde dava sıfat yokluğundan reddedilmez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davacı kendisine verilen kesin süre içinde davasını diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmez ise o zaman dava sıfat yokluğundan reddedilir.
    Diğer yandan HMK 61-70 maddeleri arasında davanın ihbarı ve davaya müdahalenin usulü ve şartları yer almakta olup, taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. Davayı ihbarın usul hukuku bakımından amacı, dava kendisine ihbar edilen üçüncü kişinin, davaya katılarak davayı ihbar eden tarafa yardım etmesinin sağlanmasıdır. İhbar olunan kişinin HMK."nın 63. maddesine göre ancak davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılma imkanı bulunmaktadır. Kendisine dava ihbar edilen üçüncü kişi davada taraf olma sıfatını kazanmaz. İhbar olunan gerçek veya tüzel kişi, derdest bir davada en fazla olarak müdahil sıfatı alabilecek kişidir ve bu nedenle de ihbar olunanın hakkında karar verilemez. Islah ile de taraf değişikliği mümkün değildir.
    Davada söz konusu olan, bir veya birkaç dava arkadaşına karşı açılan davanın, diğer dava arkadaşlarına da teşmil edilip edilemeyeceğidir. Mecburi dava arkadaşlığı dışındaki diğer hallerde dava arkadaşlığı ihtiyaridir. Davacı, bu kişilere karşı ihtiyari dava arkadaşı olarak (müteselsil borçlulara) birlikte dava açabileceği gibi yalnız birine veya birkaçına da dava açabilir.
    5510 sayılı yasanın 21. maddesinde "(1)İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.... (4)İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir....” hükmü düzenlenmiştir.
    Yasa hükmüne göre iş kazasının meydana gelmesinde kusuru bulunan işveren ve üçüncü kişiler arasında müteselsil sorumluluk ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır.
    Somut olayda; davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. ile davaya dahil edilen ... arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu durumda davalılar aleyhine birlikte dava açılabileceği gibi her birine ayrı ayrı da dava açılabilir. Davacı Kurum tarafından öncelikle sadece Emrah ve Allianz Sigorta A.Ş.’ne karşı rücuan alacak davası açılmış olduğundan kusurdan sorumlu olduğu değerlendirilen ihtiyari dava arkadaşı/ları hakkında ek dava açılması ve işbu dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, usule aykırı olarak ...’nın davaya dahil edilmesi mümkün değildir.
    Netice olarak; taraf sıfatı kamu düzenine ilişkin olup usulüne uygun olarak ... hakkında açılmış bir dava olmadığı halde talep üzerine davaya "dahili davalı" olarak dahil edilerek hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, dahili davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve mahkemece verilen karar sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi