16. Hukuk Dairesi 2020/1413 E. , 2020/4047 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, .... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 147 ada 39 parsel sayılı 962.765,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 30.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.840,08 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile, tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek sureti ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş olup, meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin, Hazine"nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava; Hazine hasım gösterilerek açılmış olup, ... Köyü Tüzel Kişiliğinin de, yasal hasım olması nedeniyle davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, davacının dayandığı 08.11.1989 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğu halde ilam ve tescil krokisi getirtilip, tapu kaydının dayanağı ilam ve haritası zemine uygulanmamış, yöntemince mera araştırması yapılmamış, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü ve imar-ihya durumunu komşu parsellerle mukayeseli şekilde ve çekişmeli taşınmazın kabul kararı verilen bölümü ile geriye kalan bölümleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan dava dışı komşu 147 ada 28 parsel sayılı taşınmazın değerlendirildiği tek kişilik ziraatçi bilirkişi raporuyla yetinilmiş, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ... Köyü Tüzel Kişiliğine de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra, davacının dayandığı tapu kaydının edinme sebebinde belirtilen tescil dosyası (yoksa tescil ilamı) ve dayanağı olan tescil haritası getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra, mahallinde, taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tapu kaydının hudutları okunarak mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydının kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde ise yöntemince mera ve zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmaz bölümünün öncesinin kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini bildirir, taşınmazın diğer bölümleri ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, taşınmazın diğer bölümünden nasıl ayrıldığını, zirai durumunu ve üzerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini açıklayan, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin kadim mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, taraf teşkili sağlanmadan ve eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.