9. Ceza Dairesi 2016/878 E. , 2016/7434 K.
"İçtihat Metni"
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Yazısının Tarihi : 27.04.2016
İtiraz Edilen Daire Kararı : 22.03.2016 tarih ve 2016/489-2016/2637 sayılı bozma kararı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07.10.2015 tarih ve 2015/77-2015/561 sayılı kararı
İtirazla İlgili Hüküm : TCK"nın 206/1, 31/3, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
İtiraza Konu Olan Sanık : ...
Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan davanın yargılaması sonunda ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07.10.2015 tarih ve 2015/77-2015/561 sayılı mahkumiyet kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği;
Suçun işlendiği 31.01.2007 tarihi itibariyle kayden 01.07.1991 doğumlu olup, 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk ..."e yüklenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun, 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddeleri uyarınca tabi olduğu kesintili dava zamanaşımı süresinin karar tarihi itibariyle dolduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan
kararın bozulması lüzumu...Bakanlığı"nın 12.01.2016 tarih ve 94660652-105-09-14534-2015/522/1840 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08.02.2016 tarih ve 2016/22453 sayılı tebliğnamesi ile kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 22.03.2016 tarih ve 2016/489-2016/2637 sayılı kararı ile ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07.10.2015 tarihli ve 2015/77 esas, 2015/561 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.04.2016 tarihli itiraz dilekçesinde;
Suça sürüklenen çocuk olan hükümlü ... hakkında, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan kamu davasında, suç tarihi ile karar tarihleri itibariyle zamanaşımı süresi dolduğu anlaşıldığından, açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı hukuka aykırıdır. Bu nedenle Özel Dairece, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak buradaki bozma nedeni, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen cezanın tamamen kaldırılmasını gerektiren bozma nedeni olduğundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun"unun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamında kalıp, yeniden yargılama yasağı bulunması nedeniyle belirlenen hukuki aykırılığın, bizzat Özel Dairece uygulanması gerektiği gözetilmeden, kararın bozulmasına, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
"bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin çıkartılması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"unun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendindeki yetkiye dayanılarak Dairenizce, kanun yararına bozma doğrultusunda hükümlü ... hakkında, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen cezanın tamamen kaldırılarak, "suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi" düşüncesiyle Dairemiz kararına karşı itirazda bulunmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, kanun yararına bozma isteminin kabulü halinde CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının hangi bendi gereğince uygulama yapılacağının belirlenmesine ilişkindir.
CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasında, kanun yararına bozulan hüküm veya kararın türü ile bozma nedenlerine göre bir ayrım yapılarak; kanun yararına bozma sonrası yapılacak işlemler, bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ve bozma kararının etkileri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kanun yararına bozulan hüküm mahkumiyete ilişkin bir hüküm ise ve bozma nedenine göre hükümlünün cezasının kaldırılmasını veya daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa, CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince söz konusu kararın Yargıtay Ceza Dairesince doğrudan hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince; suçun işlendiği 31.01.2007 tarihi itibariyle kayden 01.07.1991 doğumlu olup, 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk ..."e yüklenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun, 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca tabi olduğu kesintili dava zamanaşımı süresinin karar tarihi itibariyle dolduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar veirlmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebinin yerinde olduğu, bozulan hüküm ve bozma nedeni dikkate alınarak CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR
1-Dairemizin itiraz edilen kararının kaldırılmasına,
2- Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07.10.2015 tarihli ve 2015/77 esas, 2015/561 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.