Esas No: 2020/11582
Karar No: 2022/1665
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11582 Esas 2022/1665 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan tutuklandıktan sonra beraat ettiği için, koruma tedbirleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davacı lehine 3.863,20 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak ödenmesine hükmetti. Ancak davacının tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmadığı, dava türü ile ilgili yazım yanlışlığı yapıldığı ve hükümdeki maddi ve manevi tazminat miktarlarının yanlış belirlendiği için hüküm BOZULDU.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 144/1-a maddesi (yürürlükten kaldırılmış)
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 3.863,20 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/70 esas 2014/93 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 28.11.2013-10.04.2014 tarihleri arasında 133 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 28.11.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün ''haksız tutuklama nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi tazminat'' olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışılığı olarak kabul edilmiştir.
Davacının 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.863,20 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen tutuklamaya sevk, sorgu, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı birer sureti temin edilip dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5271 sayılı CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak manevi tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "3.675,85" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde "3.863,20" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
b-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.