Esas No: 2016/20038
Karar No: 2021/2302
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20038 Esas 2021/2302 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20038
Karar No : 2021/2302
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım taşınmaz satışlarını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2009/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; müteahhit olan davacının ihtilaf konusu taşınmazlara ilişkin olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yükümlüsü olduğu ancak söz konusu anlaşmadan aldığı yetki uyarınca ve sağlık sorunları nedeniyle taşınmazları inşa etme yetkisini devrettiği nitekim yapı müteahhidinin de bu yetkiyi devralan kooperatif olduğu dolayısıyla davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, bir kısım taşınmaz satışlarını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2009/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 1. fıkrasında; ticari kazanç, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazanç olarak tanımlanmış; 2. fıkrasının 4. bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden sağladıkları kazançların Gelir Vergisi Kanunu'nun uygulanmasında ticari kazanç olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait bulunduğu öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa ettiği taşınmazlardan kendisine kalan bağımsız bölümleri satmış olmasına rağmen bu satışları kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonuna sevk edilmesi üzerine komisyonca belirlenen matrah üzerinde dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; müteahhitlik faaliyeti yürüttüğü ihtilafsız olan davacının, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yükümlüsü olduğu buna göre söz konusu faaliyeti kapsamında gelir elde ettiğinin kabulüyle bu gelirinin vergilendirilmesi gerektiği açık olup aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.