Esas No: 2020/11875
Karar No: 2022/1740
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11875 Esas 2022/1740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Soruşturma sonucu uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan tutuklanan ve yapılan yargılama sonucunda beraat eden davacı, tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkeme, davacının 2.311,34 TL maddi tazminat ve 5.000 TL manevi tazminat talebini kısmen kabul etmiştir. Ancak, temyiz eden tarafından davacının manevi tazminatının belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması talep edilmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının belirli ölçütlere uygun olarak tayin edilmediğine ve maddi tazminatın hesaplama şeklinde bir hata yapıldığına karar vermiştir. Bu nedenle, hüküm, maddi tazminatın tutarının 2.258 TL yerine 2.311,24 TL olarak, tarihlerin yanlış yazıldığı bentlerin düzeltilmesi ile birlikte yeniden düzenlenmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri kararda geçmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.311,34 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat'' ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015 - 347 Esas – 2015 - 321 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan suçundan 05.07.2007 – 17.12.2007 tarihleri arasında 5 ay 12 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 25.000 TL maddi, 35.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.311,34 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihi olan 01.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin fazla miktarda manevi tazminata hükmedildiğine, davanın süresinde açılmadığına ve sair nedenlere yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’2.258’’ TL yerine, bu miktarın üstünde kalacak şekilde “2.311,34 ’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Davacı vekilinin dava dilekçesinde tutuklama tarihinden işleyecek yasal faize yönelik talebi bulunmasına rağmen, davacı lehine gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilerek taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki “2.311,34 TL” ibaresinin “2.258 TL” ibaresi ile değiştirilmesi, yine (1) ve (2) numaralı bentlerindeki “gözaltı tarihi olan 01.07.2007” ibarelerinin “tutuklama tarihi olan 05.07.2007” şeklinde değiştirilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.