9. Ceza Dairesi 2020/7924 E. , 2020/1878 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma, 5464 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : TCK m. 241/1, 52, 53, 58 gereğince mahkumiyet (iki kez)
Sanığın POS tefecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanığın 2009-2010 yıllarındaki POS tefeciliği eylemlerine ilişkin olarak tefecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafii ve katılan hazine vekilinin (yalnızca vekalet ücreti yönünden) temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olduğundan, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak değerlendirilip, gereğinin merciince takdir ve ifası için dosyanın mahalline İADESİNE,
B) Sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılan hazine vekilinin (yalnızca vekalet ücreti yönünden) temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda ifadesine başvurulan tanıkların verdikleri beyanda, sanığın iş yerinden mal almadıklarını, kredi kartı çekimiyle komisyon karşılığı borç para aldıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu ifade tutanak suretlerinin ilgili vergi dairesinden istenerek dosya içerisine bulundurulması, rapor kapsamında ifadesine başvurulan bu kişilerden suçu aydınlatmaya yeterli olacak kadarının dava konusu olay hakkında tanık sıfatıyla beyanlarının alınması ve sanığın tefecilik yapıp yapmadığına dair kolluk marifetiyle detaylı araştırma yaptırılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1) Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanığın 2009-2012 arasında komisyon karşılığı kredi kartından nakit çekimi yapmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemlerinin kül halinde zincirleme biçimde işlenmiş tek bir tefecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, ayrı ayrı iki kez cezalandırılması,
2) Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/1207 Esas, 2006/306 Karar sayılı ilamının mahkumiyeti kaçakçılık suçuna (4926 sayılı Yasa’nın 4/a-2. maddesi) ilişkin olup; söz konusu karara, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 23 maddesi ile CMK"nın 231 maddesine yapılan değişiklik nedeniyle uyarlama yapılması ve 19.03.2019 tarihli ek karar ile kamu zararının giderilmesi ve engel sabıka kaydının bulunmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine dair 18.04.2019 tarihinde kesinleşen hükmün ancak açıklandıktan sonra hukuki sonuç doğuracağı; bu nedenle söz konusu ilamın TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınamayacağı, adli sicil kaydına göre sanığın tekerrüre esas alınabilecek başkaca bir hükümlülüğünün de bulunmadığı gözetilmeden, hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması,
3) 1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
C) Sanık hakkında 5464 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılan hazine vekilinin (yalnızca vekalet ücreti yönünden) temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın tefecilik suretiyle kazanç sağlamaya yönelik kastı ve atılı suçlara ilişkin eylemlerin korudukları hukuki yararlar dikkate alındığında, alacağını teminatlı hale getirmeye yönelik fiiller de dahil hukuksal anlamda fiilin sadece tefecilik suçuna vücut vereceği gözetilmeden iki ayrı suçtan mahkumiyet hükmü tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.