Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/750
Karar No: 2020/4043
Karar Tarihi: 07.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/750 Esas 2020/4043 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında idari yoldan davalı adına tapuya tescil edilen taşınmaz bölümü haricinde, bahçe vasfıyla olan bölümlerin tapuya kaydı ve tescili davacı lehine karara bağlanmıştır. Ancak, zilyetlik koşullarının oluşmadığına ve taşınmaz bölümünün tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğüne dair yeterli bilgi ve belgeler sunulmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise TMK 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi         2020/750 E.  ,  2020/4043 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmış, çekişmeli taşınmazın bir bölümü yargılama sırasında idari yoldan davalı ... adına 186 ada 2 parsel numarasıyla tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 22.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.750,37 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 3.769,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin bahçe vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil harici bölümü yönünden Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Somut olayda; her ne kadar, ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan soyut içerikli raporda, çekişmeli taşınmaz bölümünün üzerinde 3-4 yaşlarında çeşitli meyve ağaçları, 20-25 yaşlarında dut ağacı ve 30-35 yaşlarında iğde ağaçlarının bulunduğu, dava tarihinden 25 yıl ve daha fazla bir süre önce imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ifade edilmiş ise de, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından 1973 ve 1985 tarihlerine ait hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede, belirtilen tarihlerde taşınmaz bölümünün kullanıldığına ve işlendiğine dair emarenin bulunmadığı belirlenmiştir. Dava konusu taşınmaz bölümünün Şahnahan Belediye Meclisinin 05.09.2005 tarih ve 2005/17 sayılı kararı ile onaylanmış imar planı
    kapsamında kaldığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Şu halde, tüm dosya kapsamından imar planının kesinleştiği 2005 tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2- Çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tescili istemi ile açılmış olmakla beraber, Dairemizin geri çevirme kararlarıyla dosyaya getirtilen belgelerden ve Kadastro Müdürlüğünün yazısına ekli teknik bilirkişisi Çetin Gündem tarafından hazırlanan rapora ekli krokiden, davaya konu taşınmaz bölümünün yargılama sırasında ham toprak niteliği ile idari yoldan davalı ... adına tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı 58.269,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın içerisinde kaldığı anlaşılmakta olup, sözü edilen taşınmazın tapuya tescil edilmesi nedeniyle davanın, tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğünün kabulü zorunludur. Ne var ki; mahkemece sözü edilen parselin oluşumuna esas bilgi ve belgeler getirtilmemiş, idari yoldan tapuya tescil edilen taşınmazın haritası ile fen raporu çakıştırılmak sureti ile iddiaya konu taşınmaz bölümünün, tapu kaydı oluşturulan taşınmazın hangi kısmında kaldığı belirlenmediği gibi, çekişmeli taşınmaz bölümünün, yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapulu hale geldiği ve davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeksizin, tapu iptali ve tescil kararı yerine sadece tescil kararı verilmesi de isabetli olmamıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın oluşumuna esas tüm bilgi ve belgeler (tescil bildirimi, krokisi, ihdasından itibaren tedavüllü tapu kayıtları vs.) dosyaya getirtildikten sonra, mahallinde fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılmalı, sözü edilen taşınmaza ait kroki ile fen bilirkişi raporu çakıştırılmak suretiyle, davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün 186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hangi kısmında kaldığı belirlenmek suretiyle fen bilirkişisinden rapor alınmalı ve bu bölümün davacı adına tesciline karar verilmelidir. Mahkeme bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    07.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi