23. Hukuk Dairesi 2016/4015 E. , 2019/4809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI- BİRLEŞEN VE KARŞI DAVADA
ASIL DAVADA
DAVALILAR :
ASIL DAVADA DAVALI-KARŞI VE BİRLEŞEN DAVADA
ASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVACILAR :
Taraflar arasındaki asıl, birleşen ve karşı davada elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl davada davalı- karşı dava ve birleşen davada davacı ..."ın hazır bulunmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, davalıların müvekkiline ait taşınmazı haklı bir sebebe dayanmaksızın işgal ettiklerini ileri sürerek, müdahalenin men"i ile taşınmaz teslimini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar, bağımsız bölümlerini yükleniciden iyiniyetle iktisap ettiklerini ve davacının da satışa muvafakat ettiğini savunarak, asıl davanın reddini istemişler, karşı davacı ... asıl davanın kabul edilmesi halinde, kendi bağımsız bölümlerine, ortak alanlara ve davacı bağımsız bölümüne yaptığı inşaat giderlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, yükleniciden iyiniyetle bağımsız bölüm iktisap ettiklerini ve davacının da satışa muvafakat ettiğini, inşaat seviyesinin kabul edilebilir düzeyde olduğunu ileri sürerek, 3,4,7,9 ve 11 no"lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen davada davalı vekili, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı yüklenici ... arasında yapılmış bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı, satış sözleşmelerindeki davacı imzasının yapılan incelemesinde davacıya ait olduğunun tespit edilemediği, yüklenicinin talep edebileceği bir şahsi hak bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davalı ... lehine 107.673,30 TL üzerinden hapis hakkı tanınmasına, birleşen davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 48.379,87 TL"nin dava tarihinde işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı- karşı ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl dava, haksız işgal nedeniyle müdahalenin men"i, karşı dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanın arsa sahibinden talep ettiği, iyileştirme faaliyetleri ile inşaat giderlerine dayalı alacak, birleşen dava ise yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İmara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun"un 16. maddesiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu"na eklenen geçici 16. madde ile yapılmış yeni bir düzenleme bulunmaktadır. Madde de; afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31.10.2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31.12.2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde yapı kayıt belgesi verilebileceği, başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan yapı kayıt sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedileceği (Geçici16/1); yapı kayıt belgesinin yapının kullanım amacına yönelik olduğu, yapı kayıt belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabileceği (Geçici16/3); yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği (Geçici16/4); yapı kayıt belgesinin, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olduğu, yapı kayıt belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümlerinin uygulanacağı, yapının depreme dayanıklılığı hususunun malikin sorumluluğunda olduğu (Geçici16/10); bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Bakanlık ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken belirleneceği (Geçici16/12) düzenlenmiş ve maddenin diğer fıkralarında da uygulama esasları ve istisnaları belirtilmiş ayrıca bu tür yapılarda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilmesi imkanı getirilmiştir.
3194 Sayılı Kanun"a eklenen geçici 16. madde, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış imara aykırı ve kaçak yapılar için uygulanacağından içeriği itibarıyla geriye etkili olarak uygulanması öngörülmüş bir düzenlemedir. Usuli kazanılmış hakkın istisnası olan geriye etkili bir kanuni düzenleme olması nedeniyle anılan hükmün mahkemelerce eldeki davalar için de uygulanması gerektiği gibi öncesinde aksine verilmiş bir bozma kararı bulunsa bile, temyiz aşamasında da Yargıtayca gözetilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, kanunda belirtilen süre içinde başvurulup gerekli işlemler tamamlanarak
yapı kayıt belgesi alınmak suretiyle dava konusu yapının yasal hale getirilip getirilmediği saptanarak oluşacak uygun sonuca göre, uyuşmazlığın mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden kararın bozulması uygun bulunmuştur.
2)Bozma nedenine göre, asıl davada davalı- karşı ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı- karşı ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı- karşı ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.