Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/5652 Esas 2013/7601 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5652
Karar No: 2013/7601
Karar Tarihi: 17.05.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/5652 Esas 2013/7601 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/5652 E.  ,  2013/7601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.10.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _K A R A R_
    Davacı, maliki bulunduğu 127 ada 32 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek, 127 ada 31 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü,davalılar temyiz etmiştir.
    Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana
    yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergâh saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Somut olayda, davacının maliki olduğu 127 ada 32 parsel sayılı taşınmazın genel yola çıkışının bulunmadığı, mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu sabittir. Davaya konu olayda kuzeydeki 1 no"lu seçenek ile doğudaki 4 no"lu seçenekten geçit kurulmasının uygun olup olmadığı tartışılmadan ve yüzölçümü küçük olan 31 parsel sayılı parsele daha çok külfet yükleyecek şekilde geçit kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 17.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.