Esas No: 2020/865
Karar No: 2022/1776
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/865 Esas 2022/1776 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ile maktul arasında miras konusu tarlanın ekimi nedeniyle çıkan tartışmada sanık maktulu koluna ve omzuna sopa ile vurarak yaralamış, aynı gün içinde tekrar karşılaştıklarında maktul fenalaşmış ve hastanede vefat etmiştir. Adli Tıp Kurumu raporuna göre maktulün ölümü, olayla arasında tıbben illiyet bağı bulunan ani kalp ölümü sonucu gerçekleşmiştir. Sanık için Taksirle Öldürme suçundan açılan dava sonucu, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat kararı verilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarına göre, sanık meydana gelen ağır netice olan ölümden bilinçli taksirle sorumlu tutulması gerekmektedir. Sanığın kalp hastası olan maktulu silahtan sayılan odun sopa ile vurması ve yarattığı efor ve stres sonucu meydana gelen ölüm arasında neden bağı bulunduğu ve sanığın ağır sonuç olan “ölüme” yönelik olmayan kasten yaralama suçuna vücut verdiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri açısından, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanma sonucunda meydana gelen ölümde, TCK’nın 87/4. maddesinin uygulanamayacağı ve sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek yasal ve yeterli ol
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK 223/2-c. maddesi uyarınca beraat
Taksirle öldürme suçundan sanık ... hakkında kurulan beraatine ilişkin hüküm katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin oluşa, eksik incelemeye ve sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ... ile maktul ... akraba olup, aralarında miras konusu tarlanın ekimi hususunda daha öncesine dayalı husumet bulunmakla, olay tarihinde ilk olarak sabah saatlerinde tarlanın ekimi konusunda çıkan tartışmada sanık ... maktul ...'ın koluna ve omzuna sopa ile vurmak suretiyle ...'ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği ve tarafların olay yerinden ayrıldıkları, aynı gün içerisinde öğle saatlerinde tarlada karşılaşmaları üzerine fiziki müdahele olmaksızın sözlü olarak tartışmaları sonucu ...'ın fenalaştığı ve hastaneye kaldırılarak vefat ettiği olayda; maktulun ölümü üzerine Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 24/01/2016 tarihli raporda, maktulun vücudundaki yaralanmalarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu ve yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı ile meydana gelen travmatik değişimlerin tek başına ölüme sebebiyet veremeyeceğinin, maktulün ölümünün maruz kaldığı tartışma ve darp olayının efor ve stresinin tetiklediği ani kalp ölümü sonucu meydana gelmiş olduğunun, olayla ölüm arasında tıbben illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği anlaşılmakla;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.01.2016 tarih 2013/12-371 Esas, 2016/39 Kararı ile 18.09.2018 tarihli 2015/12-1254 Esas, 2018/354 Kararında vurgulandığı üzere;
Sanığın, olay günü tartıştığı maktulü silahtan sayılan odun sopa ile vurarak darp etmesi ile meydana gelen ölüm arasında nedensellik bağının bulunduğuna ve sanığın öleni darp etmesi eyleminin TCK'nın 86/2. maddesi kapsamında kalan kasten yaralama suçuna vücut verdiğine ilişkin kuşku bulunmadığından sanığın eylemini TCK'nın 87/4. maddesi kapsamında değerlendirme imkanı yoktur.
Olayda sanık, kalp hastası olduğunu bildiği maktul ile kavgaya tutuşmuş, bu kavganın yaratacağı efor ve stresin maktulün kalp krizi geçirmesine, hatta ölümüne neden olabileceğini öngörmüş, ancak neticeyi yani maktulün ölümünü arzulamamıştır; kastı da, kasten yaralamaya ilişkin olup meydana gelen ağır sonuç olan “ölüme” yönelik değildir. O halde sanığın meydana gelen ağır netice olan ölümden bilinçli taksirle sorumlu tutulması ve 5237 sayılı TCK'nın 22. ve 86/2. maddeleri aracılığıyla TCK‘nın 22/3. ve 85/1. maddeleri uyarınca bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK'nın 87/4.maddesinde kasten yaralama sonucunda ölümün meydana gelmesi halinde failin nasıl cezalandırılacağı hüküm altına alınmakla birlikte maddedeki atfın 86. maddenin 1. ve 3. fıkralarına yapılmış olması nedeni ile, bu hükmün aynı maddenin 2. fıkrasında kalan yaralanma eylemleri açısından uygulanması mümkün değildir.
Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanma sonucunda mağdurun ölmesi halinde, 5237 sayılı TCK'nın 23. ve 87/4. maddelerinin uygulanması imkanı bulunmadığından, failin sorumluluğunun genel hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Meydana gelen sonuç, öngörülebilir ise ve fail bu sonucu öngörmeksizin hareket etmişse, 5237 sayılı TCK'nın 22/2. maddesi uyarınca taksirle öldürme suçunu düzenleyen 85. maddesi uyarınca, öngörülebilir sonuç fail tarafından da öngörülmüş ancak istenmemiş ise fail bilinçli taksirle öldürme suçundan Kanunun 85 ve 22/3. maddeleri uyarınca sorumlu tutulur.
Söz konusu olayda ölende meydana gelen yaralanmanın TCK‘nın 86/2. maddesi kapsamında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 87/4. maddesinin uygulanamayacağı ve eyleminin TCK'nın 85/1. maddesi kapsamında kaldığı, sanığın 02/04/2015 tarihli Torul Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde görümcesi olan maktulun kalp ritim bozukluğu olduğunu devamlı ilaç aldığını ve sıklıkla bayıldığını belirtmiş olması karşısında sanık tarafından ölenin kalp rahatsızlığının olduğunun bilindiği dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı suç bakımından bilinçli taksir hükümlerinin de uygulama alanı bulacağı anlaşılmakla, sanık ...'ın üzerine atılı suç bakımından TCK'nın 85/1, 22/3. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmesi yerine, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.