Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1803 Esas 2020/4616 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1803
Karar No: 2020/4616
Karar Tarihi: 07.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1803 Esas 2020/4616 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 255 ada 6 parsel üzerinde inşa edilen apartmanın 1.katındaki 6 ve 7 nolu daireleri satın almış ancak 7 numaralı daire davalıya satılarak tapuya tescil edilmiştir. Bu sebeple davacı, 7 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek kendi adına tescil edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davalı ... aleyhine açılan davayı reddederken ... tarafından açılan davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacı tüketici olduğu için tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği için hüküm bozulmuştur. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesi gereği bu tür ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerektiği belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2020/1803 E.  ,  2020/4616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 03.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ..."a karşı açılan davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, arsa sahibi olan yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalı ... tarafından müteahhit olarak yaptırılan ... Kasabası 255 ada 6 parsel nolu 482.06 m2"lik arsa üzerine inşa edilecek olan bodrum kat, zemin kat ve üç normal kat ve her katta iki daire olmak üzere toplam 10 daireden ibaret olan apartmanın 1.kat 6 ve 7 nolu dairelerini beher dairenin bedeli 35.000,00TL olmak üzere iki daireyi 70.000,00TL bedelle ve taraflar arasında yapılan sözleşme ile satın aldığını, bu bedelin peşinat olarak 25.000,00TL"yi 15/09/2011 tarihinde olmak üzere peyderpey toplam 53.800,00TL"sini ödediğini, geriye 16.200,00TL borcu kaldığını, sözleşme gereği inşaatın 15.05.2012 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde inşaat bitiminin gecikmesinden dolayı 16.200,00TL"yi ödemediğini, 6 nolu dairenin adına tapuya tescil edildiğini, ancak 7 nolu dairenin davalı ..."a satılarak adına tapuya tescil edildiğini iddia ederek; ... Mahallesi 255 ada 6 parsel üzerinde inşalı 7 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ..."a karşı açılan davanın reddine, diğer davalı ...’a karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
    Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
    Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
    (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
    Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken görevli olmayan asliye hukuk mahkemesince çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.