Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4458
Karar No: 2013/7575
Karar Tarihi: 17.05.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4458 Esas 2013/7575 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/4458 E.  ,  2013/7575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.07.2010 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin meni, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Davacı köy, Ketenlik Mevkiindeki su kaynağının 0,951lt/sn"lik kısmının 06.08.2001 tarihli tahsis kararı ile davalı köye verildiğini, kalan kısmın ise kendi köylerine ait olduğunu, davalı köyün suyun tamamını borularla götürmek suretiyle müdahalede bulunduğunu belirterek davalı köyün suya elatmasının kal suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalı köy vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı köy vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 756. Maddesine göre; Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği belirtilmiştir.
    Gerçek kaynağın suyu bir akiferden gelir. Su çıkışı bir noktadan veya bir alandan olabilir. Bu alana kaynak alanı denir. Kaynak, yer altı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıkması halidir.
    Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir.
    Uygulamada kaynak; “ yer altı suyunun üst düzeyinin yer yüzeyini kestiği yer” olarak tanımlanmaktadır. Yer altı suyu doğal yoldan yeryüzüne çıkmamış, drenaj vs. yollarla çıkarılmış ise, kaynak olarak değil, drenaj veya kuyu vs. isimlerle anılır. Bu şekilde insan eliyle çıkarılan sular, yer altı suyu olarak kabul edilir.
    Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz (TMK.md.756/3).
    Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartları 20 nci maddede sözü geçen tüzükte belirtilir (167 Sayılı Yer Altı Suları Kanunu 1-6. madde).
    Somut olayda, davaya konu Ketenlik mevkiindeki su kaynağının 3,500lt/sn"lik debisinden 0,951lt/sn"lik kısmının davalı köye, kalan kısmının ise davacı köye bırakıldığı 06.08.2001 tarihli tahsis kararından anlaşılmaktadır. Mahkemece 25.06.2012 tarihinde keşif yapılmış, dosya içerisindeki jeoloji bilirkişi raporunda suyun debisinin 5,07lt/sn olduğu ve suyun çok olduğu dönemde ölçüm yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece suların en az olduğu dönemde mahallinde ziraat bilirkişisi ve jeoloji mühendisinin bulunduğu bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak, öncelikle dava konusu suyun debisi ölçülmeli, davalı köyün kendisine tahsis edilen 0,951lt/sn miktarındaki sudan fazla su kullanımı olduğunun tespiti halinde dava kabul edilerek dosya içerisindeki 06.08.2001 tarihli tahsis kararı gereğince dava konusu suyun 0,951lt/sn"lik kısmının davalı köy, kalan kısmın ise davacı köy tarafından kullanımına ilişkin ihtilafı çözecek şekilde su düzeneği kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı köy vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi