14. Ceza Dairesi 2020/4543 E. , 2020/3986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (mağdur ..."e karşı), cinsel taciz (mağdure ..."a karşı), aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (mağdure ..."ya karşı)
HÜKÜM : Sanığın çocuğun cinsel istismarı ve aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçlarından mahkumiyeti ile cinsel taciz suçundan açılan kamu davasının şikayet yokluğun nedeniyle düşmesine dair Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.09.2017 gün ve 2017/281 Esas, 2017/296 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükümlerin kaldırılarak cinsel taciz ve aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçlarından beraati ile çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi;
Katılanlar ... ve ... ile katılan mağdurlar ... ve ...’nın vekaletnameli vekili Av. ...’nun, diğer katılanlar ... adına dosyaya vekaletname sunmadığının, katılanlar ...’in de usulüne uygun tebliğe rağmen hükümleri temyiz etmediklerinin anlaşılması karşısında, Avukat ...’nun katılanlar ... adına kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından adı geçen katılanlara yönelik temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık müdafisi, katılanlar ... ve ... ile katılan mağdurlar ... ve ... vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Sanık hakkında katılan mağdure ...’ya yönelik aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükmün istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak sanığın müsnet suçtan beraatine dair kurulan hüküm temyiz edilmiş ise de anılan kararın 5271 sayılı CMK"nın 286/2-d. maddesi gereğince kesin olup temyizi mümkün olmadığından, katılan ..., katılan mağdure ... vekili ile katılan Bakanlık vekilinin anılan hükme yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında katılan mağdur ...’e yönelik çocuğun cinsel istismarı ile katılan ...’a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdur ...’in aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre sanığın, değişik zamanlarda mağdur ...’in alt pijamasını indirmeye çalışıp "krem süreriz acımaz" demesi üzerine mağdurun diz kapağına kadar indirilen alt pijamasını yukarı çekerek sanığın yanından ayrılması şeklinde gerçekleşen olaylarda sanığın icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden son vermesi ve mağdura yönelik fiziksel temasının bulunmaması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme düzenlemesi de gözetildiğinde mevcut haliyle eylemin aynı Kanunun 105/1-2. cümle, 105/2-a maddelerinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek karar verilmesi yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık hakkında katılan ...’a 23.09.2002 tarihinden sonra gerçekleştirdiği eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 103/1-a, 103/3-c, 43/1. maddeleri uyarınca kamu davası açılıp, ayrıca cinsel taciz suçundan açılmış bir kamu davasının bulunmasına rağmen ilk derece mahkemesince eylemler ile vasfa yönelik bir kabul yapılmaksızın suçun şikayete tabi olup, süresinde şikayette bulunulmadığı, zamanaşımının dolduğu ve kovuşturma şartının da gerçekleşmediği şeklindeki farklı ve çelişkili gerekçelerle kamu davasının düşürülmesi karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşmalı yapılan istinaf incelemesinde cinsel taciz suçundan açılmış bir dava bulunmadığı da gözetilerek sanığın, ...’a yönelik iddianamede yer alan eylemlerinin sübutu tartışılıp, kabulü halinde suçun vasfı ile işlendikleri tarih ve zamanaşımı süresi yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi, katılan Bakanlık vekili, katılanlar ... ve ... ile katılan mağdurlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 05.10.2018 gün ve 2017/3092 Esas, 2018/1680 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebi ve tutuklu kaldığı süreye göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.