Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7276
Karar No: 2019/7604
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/7276 Esas 2019/7604 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu vekili borcun ödendiğini ve 11/08/2015 tarihli kapak hesabının ve bakiye olarak hesaplanan faizin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş. Mahkeme, muhtıranın iptali talebini reddetmiş ve 19/12/2014 itibarıyla 17.677,67 TL bakiye borç bulunduğunu tespit etmiştir. Ancak, Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasının Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilmesi nedeniyle, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi olarak belirlenmesi gerekmektedir. Dosya borcu 18/12/2014 tarihinde ödenmiştir ve mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasını değiştirmiştir.
- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilmiştir.
- Anayasa'nın 11. ve 138. maddeleri, Anayasa'ya aykırı görülen yasa hükmünün uygulanmaması
12. Hukuk Dairesi         2018/7276 E.  ,  2019/7604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borcun 18/12/2014 tarihinde 397.631,92 TL olarak ödendiğini ve borcun kapatıldığını, ancak taraflarına tekrar muhtıra gönderildiğini belirterek 11/08/2015 tarihli kapak hesabının ve bakiye olarak hesaplanan faizin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; takibe konu ilam 26/12/2013 tarihinde kesinleşmiş olup, dosya borcunun da 19/12/2014 tarihinde yapılan kapak hesabı üzerine ödendiği ve ödeme tarihi itibarıyla davacının borç miktarının hesaplandığı belirtilerek, muhtıranın iptali talebinin reddine, 19/12/2014 itibarıyla 17.677,67 TL bakiye borç bulunduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ""Bu madde kapsamında açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri, bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir" hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı maddenin 13. fıkrasında da; ""04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde, kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır"" düzenlemesi mevcut iken, anılan fıkra Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa"nın 11. maddesinde, Anayasa"nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa"ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa"nın 11. ve 138. maddeleri, hakime, Anayasa"ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini, hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay"ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi, Anayasa"ya aykırılığı saptanmış Yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararını duyurması, iptal edilen Yasa"nın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa"ya aykırı Yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26). İptal hükmünün, Resmi Gazete"de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması, kanun koyucuya, Anayasa"ya uygun yeni Yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre, iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir.
    Somut olayda; 12.12.2012 karar tarihli takip konusu ilamda, İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1983 yılından sonrasına ait olup, olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa"ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmelidir.
    Dosya borcu 18/12/2014 tarihinde ödenmiş olup, bu tarihten önce (yani 13.11.2014 tarihinde) Anayasa Mahkemesince iptal kararı verilmiş olduğundan, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmelidir.
    Bu durumda mahkemece, şikayete konu 11.08.2015 tarihli dosya hesabının, belirtilen esaslar çerçevesinde, gerektiğinde bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi