14. Ceza Dairesi 2020/874 E. , 2020/3985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan ceza verilmesine yer olmadığına dair Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03.05.2018 gün ve 2016/242 Esas, 2018/116 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati ile çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraatine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Mağdur ve katılan beyanları, suça sürüklenen çocuğun savunmaları, tanık anlatımları, adli muayene raporları ve tüm dosya kapsamına göre, katılan ... ile eşi ... arasında boşanma davası ve anlaşmazlıklar olduğu, katılanın kişisel ilişki tesisi kapsamında 02.07.2015 tarihinde teslim alınarak 31.07.2015 tarihinde teslim etmesi gereken mağdur ve abisini annelerine teslimden kaçındığı, bu süreçte dosya içerisine alınan evraklardan katılan hakkında, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, tehdit, hakaret, çocuk teslimi emrine muhalefet suçlarından soruşturma yapılıp Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/387 Esas sayılı dosyasında, çocuk teslimi emrine muhalefet suçundan ise Ankara 16. İcra Ceza Mahkemesinin 2016/43 Esas sayılı dosyasında kovuşturma yürütüldüğü, ayrıca eşi ve eşinin yakınları haklarında iftira, hakaret, sosyal güvenlik kurumuna sahte beyanda bulunma, vergi kaçırma, resmi evrakta sahtecilik suçlarından şikayette bulunup velayetin değiştirilmesi hususunda dava açtığı, hakkında yürütülen dosyalar kapsamında alınan savunmalarında, çocukları teslim etmeme sebebi olarak şiddet görmeleri nedeniyle annelerinin yanına gitmek istememelerini gösterip mağdurun teyzesinin oğlu olan suça sürüklenen çocuk hakkındaki iddialardan hiç bahsetmemesine rağmen 01.03.2016 tarihli başvurusunda mağdurun 02.07.2015 tarihinden itibaren yanında olduğunu, suça sürüklenen çocuğun gerçekleştirdiği eylemleri anlatması üzerine eşi ... ve suça sürüklenen çocuğun ailesiyle görüştüğünü, çocuklara bunları kendi öğretmiş olsa daha önceki savunmalarında da bu durumu kullanacağını, sonuç olarak suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasını istediğini bildirdiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında talimat yoluyla alınan 25.03.2016 tarihli beyanında da başvurusunu tekrarladığını belirterek çocuklarını Kurban Bayramında teslim edecekken mağdurun bahsettiği cinsel istismar eylemleri nedeniyle teslim etmediğini söylemek suretiyle çelişkili ifadelerde bulunduğu, mağdurun çocuk izlem merkezinde alınan beyanında önce kimsenin kendisini çıplak görmediğini, kendisine dokunan olmadığını belirttiği halde devamında suça sürüklenen çocuğun kendisine en az yüz kere “götçük yaptığı” şeklinde anlatımda bulunduğu, velayetin değiştirilmesi davası için hazırlanan sosyal inceleme raporu dolayısıyla yapılan görüşmede ise annesinin yanında iken Kütahya’da başına kötü bir şey gelip gelmediği sorulduğunda “hayır” şeklinde cevap verdiği ve sosyal inceleme uzmanının iddiaya ilişkin tereddütlerini anılan raporda belirttiği, suça sürüklenen çocuğun istikrarlı bir şekilde suçlamayı inkar edip, mağdurun Kütahya’da yaşadığı dönemde mağdur ve abisi ile birlikte oynadıklarını, ona kötü bir şey yapmadığını savunduğu nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğine dair sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararı yerinde olmadığı gibi eylemin sübutunun kabulü halinde ise suça sürüklenen çocuğun, on iki yaşını ikmal ettiği 25.03.2015 ile babasının mağduru teslim aldığı 02.07.2015 tarihleri arasında herhangi bir eylemde bulunduğunun da sabit olmadığı anlaşıldığından atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile katılan vekilinin anılan hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 26.06.2019 gün ve 2018/2106 Esas, 2019/1451 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak suça sürüklenen çocuğun müsnet suçtan mahkûmiyetine dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.