Nitelikli donaldırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1570 Esas 2015/781 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1570
Karar No: 2015/781
Karar Tarihi: 20.04.2015

Nitelikli donaldırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1570 Esas 2015/781 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı dosyayı incelerken, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar vererek sanığı beraat ettirdi. Mahkeme kararında, sağlık kuruluşlarının acil vakaları kabul etmekle yükümlü olduğunu belirten mevzuatın bulunduğu ve hasta ödeme güçlüğü çekiyorsa bedelin talep edilemeyeceği hükümlerinin de yer aldığı ifade edildi. Bu nedenle, sanığın suçun yasal unsurlarını oluşturacak bir eylemde bulunmadığı sonucuna varılarak beraat kararı verildi.
Kanun Maddeleri:
- Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi
- 2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin 1. maddesi
- 2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin 9. maddesi
- 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
- 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu'nun 32. maddesi
- 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 38. ve 60. maddeleri
- 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 18. maddesi
23. Ceza Dairesi         2015/1570 E.  ,  2015/781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli donaldırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Elektrik çarpması sonucu getirildiği ...Hastane"si Acil Servisi"nde isminin sorulması üzerine kendisini ... olarak tanıtan sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda ;
    Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.” ,
    2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
    Birinci maddesi; “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır.” ,
    Dokuzuncu maddesi; “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun
    bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu"nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
    Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.