14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4150 Karar No: 2013/7558 Karar Tarihi: 17.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4150 Esas 2013/7558 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/4150 E. , 2013/7558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.1997 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Davada, 21.10.1972 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazların 500 ETL değerinde olduğu yazılıdır. Dava 18.11.1997 tarihinde açılmış ve dava konusu taşınmazların 500.000.000 ETL değerinde olduğu belirtilerek mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen usul hükümleri gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Diğer yandan, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı davalar münhasıran sulh mahkemelerinin görevini tayin eden 6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanununun 4. maddesi kapsamında da değildir. Bütün bunlar dışında gerek harç sorununun, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakmamak, eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünülerek dava konusunun davanın açıldığı gündeki değeri esas alınmak suretiyle görevli mahkemeyi tayin etmek gerekir. Davanın açıldığı tarihteki dava konusu taşınmazların değeri esas alındığında asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2006 günlü ve 2006/14-91-115 sayılı Kararı da bu doğrultudadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırı biçimde davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.