Esas No: 2020/11817
Karar No: 2022/1742
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11817 Esas 2022/1742 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı vekilinin temyiz istemi, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma suçundan 1 gün gözaltına alınan davacı lehine hükmedilen 230,35 TL tazminat miktarının kesin olması nedeniyle reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemi ise, davalı vekilinin temyiz istemine bağlı olarak doğan tamamlayıcı temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğu ve kesinleşen hükme yönelik temyiz istemine bağlı olarak davacı tarafın katılma yoluyla hükmü temyiz etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi, 5219 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik HUMK'un 427. ve ek 4. maddeleri, 1086 sayılı HUMK'un 432. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu ve kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma suçundan 15.11.2015 tarihinde 1 gün gözaltında kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 230,35 TL olması nedeniyle hükmün davalı vekili açısından da kesin olduğu görülmekle;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Davacı vekilinin 08.07.2016 tarihli temyiz isteminin katılma yolu ile temyiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Davacı vekili, yokluğunda verilen hükme karşı, davalı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine 30.06.2016 tarihinde tebliği üzerine 08.07.2016 tarihinde süresinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteminde bulunmuş ise de, davacı tarafın temyiz isteminin, esasen davalı tarafın temyiz istemine bağlı olarak doğan tamamlayıcı temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğu, bu kapsamda, davalı tarafın kendisi açısından kesin olan hükme yönelik temyiz istemine bağlı olarak davacı tarafın katılma yoluyla hükmü temyiz etmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin isteme aykırı olarak REDDİNE,
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme kısmen aykırı olarak REDDİNE, 08.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.