Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1410
Karar No: 2022/1822
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1410 Esas 2022/1822 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuklar arasında çıkan kavgada, bir çocuğun elindeki muşta ile diğer çocukları yaralaması ve diğer çocukların da tekme ve yumruklarla vurarak bir çocuğun diş kaybına neden olması sebebiyle kasten yaralama suçundan suçu sürüklenen çocukların mahkumiyetine hükmetti. Ancak, suç duyurusunda bulunulmadan 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçuna hiç değinilmeden karar verilmiş olması sebebiyle, bu konuda yapılan temyiz istemleri kabul edildi ve hükümlerin zamanaşımı nedeniyle bozulmasına karar verildi. TCK'nın 86/1. maddesi gereğince kasten yaralama suçuna; suça sürüklenen çocuk ...’ye yönelik yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçuna ise TCK'nın 277/1-1. maddelerinde yaptırım öngörülmüştür. Suçun işlenmesi sırasında suça sürüklenen çocukların onbeş yaşını doldurmuş olup onsekiz yaşını doldurmamaları sebebiyle, asli dava zamanaşımı süresi TCK’nın 66/2. maddesi uyarınca 5 yıl 4 aydır. Ancak, kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemektedir. Mahkumiyet hükümleri kesin nitelikte olduğundan
12. Ceza Dairesi         2021/1410 E.  ,  2022/1822 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuklar... ile...’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuklar... ile... müdafiileri ve katılan ... vekili tarafından, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nin mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından, kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuklar ...ve...’in beraatlerine ilişkin hükümler, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafinin ve katılan ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Katılan ... vekili; elinde bulunan muştayı katılan ...’e vurarak, onu yaraladığı kabul edilen suça sürüklenen çocuk ... ile ilgili olarak 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan suç duyurusunda bulunulmaksızın ve gerekçeli kararda 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçuna hiç değinilmeksizin karar verilmesi ve re’sen gözetilecek nedenlerle kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiğini ifade etmiş ise de, suçun işlenmesinde kullanıldığı iddia edilen muşta ele geçirilememiş olup, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılmış bir dava ve temyiz incelemesine konu edilebilecek bir hüküm bulunmadığı, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz isteminin ise eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinden dolayı hükmün bozulmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin ve katılan ... vekilinin temyiz istemlerinin suç vasfına ilişkin olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede:
    Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL'ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) adli para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan dolayı 16.05.2016 tarihinde doğrudan hükmedilen 3000 TL'den ibaret mahkumiyet hükmüne yönelik suç vasfına ilişkin herhangi bir temyiz istemi de bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin ve katılan ... vekilinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    B) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafinin ve katılan ... vekilinin, suça sürüklenen çocuk ... hakkında yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafinin, suça sürüklenen çocuklar ...ve... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Suça sürüklenen çocuklar..., ...ve... ile katılan ... arasında 16.08.2015 tarihinde belirlenemeyen bir sebeple çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, suça sürüklenen çocuklardan...’ın soruşturma kapsamında ele geçirilemeyen sopa ve bira şişesi ile diğer suça sürüklenen çocuklar ...ve...’in ise tekme ve yumruklarla vurmak suretiyle katılanı iki adet kesici diş kaybından dolayı basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladıkları iddialarına ilişkin asliye ceza mahkemesinde görülmekte olan davanın 28.12.2015 tarihli duruşmasından sonra, söz konusu ceza davasında tanık olarak dinlenilecek olan Oktay isimli şahsa, suça sürüklenen çocuk ... tarafından, “Sen gidersen benim adım geçerse tanımıyon, seloyada ben vurmadım Aga”, “Tamam Aga, bak yanlış yaparsanız, olay büyür benden söylemesi” şeklinde mesajlar gönderildiği iddialarına konu olayda;
    Suça sürüklenen çocuklar..., ...ve...’e isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemler, TCK'nın 86/1. maddesinde kasten yaralama, suça sürüklenen çocuk ...’ye isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem TCK’nın 277/1-1. maddesinde yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs başlıkları altında yaptırıma bağlanmış olup, kasten yaralama suçu açısından TCK’nın 86/3-e maddesindeki hükmolunacak cezada yarı oranında artırım öngören suçun nitelikli hali de TCK’nın 66/3. maddesi uyarınca dikkate alındığında, TCK'nın 66/1-e maddesi gereğince anılan suçların asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu; ancak, 16.08.2015 tarihinde işlendiği iddia edilen kasten yaralama ve 28.12.2015 tarihinde işlendiği iddia edilen tanığı etkilemeye teşebbüs eylemlerinin işlendiği sırada suça sürüklenen çocukların onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamalarından dolayı TCK’nın 66/2. maddesi uyarınca 15-18 yaş grubundaki suça sürüklenen çocuklar açısından asli dava zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay olduğu, TCK’nın 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem olan suça sürüklenen çocuklar... ve... hakkında mahkumiyet hükümlerinin kurulduğu 16.05.2016 tarihinden, haklarında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat hükümleri kurulan suça sürüklenen çocuklar ...ve...’in ise sorgu ve savunmalarının alındığı 28.12.2015 tarihinden itibaren TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık zamanaşımının temyiz inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından, CMK'nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar da bulunmadığından, suça sürüklenen çocuklar... ile... müdafilerinin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; suça sürüklenen çocuklar..., Abdulvahap, Vahit hakkında kasten yaralama ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçlarından açılan kamu davalarının TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince isteme aykırı olarak ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 09.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi