Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5807 Esas 2013/6379 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5807
Karar No: 2013/6379
Karar Tarihi: 06.06.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5807 Esas 2013/6379 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/5807 E.  ,  2013/6379 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında İslam Mahallesi çalışma alanında bulunan 324 ada 13 parsel sayılı 9825,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, çekişmeli taşınmazın kaçak yitik kişilerden devlete kalan yerlerden olduğu iddiası ile dava açarak, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine temsilcisi, tapu kaydına dayandığı halde, hangi sıra numaralı tapu kaydına dayandığı açıkca sorulup saptanmamış ve çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşif esnasında da uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için davacı tarafın dilekçesinde sözü edilen kaydı sıra numarası ile sorulup saptanmalı, tüm tedavülleri, dayanağı belgeler ve varsa haritaları getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, taşınmazların Hazine tapu kaydının kapsamında kalması halinde kayıt idari yoldan oluşmuş ise, öncesinin ne olduğu kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olup olmadığı konusunda yerel bilirkişi ve tanıkların ayrıntılı beyanları alınmalı, Hazinenin tapu kaydının dayanağı olan belgeler içerisinde yer alan tutanaklar varsa bu tutanaklarda bilirkişi ve tanık olarak dinlenen kişiler de hayatta olduklarının anlaşılması halinde çağrılıp tanık olarak dinlenilmeli, Hazine"nin tapu kaydının oluşum tarihine kadar davalı yararına zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.