11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7043 Karar No: 2019/871 Karar Tarihi: 24.01.2019
Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7043 Esas 2019/871 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2008 yılında sahte fatura kullanma suçundan hüküm giymiştir. Bu hüküm sanık ve kurum vekilinin temyiz talebi ile incelenmiştir. Mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kararda, suç unsurlarının tespiti için vergi inceleme raporlarının getirilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, fatura düzenleyen şirket yetkililerinin tanık olarak dinlenmesi gibi detaylı araştırmaların yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, sanık hakkında TCK'nin 43. Maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiği, maktu vekalet ücretine hüküm verilmesi gerektiği ve TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu da vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi ve TCK'nin 43. ve 53. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2016/7043 E. , 2019/871 K.
"İçtihat Metni"
Esas No : 2016/7043 Karar No : 2019/871 Tebliğname No : 11 - 2014/166958 T.C. YARGITAY 11. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2016/7043 Karar No : 2019/871 Tebliğname No : 11 - 2014/166958
İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :.... Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2014 NUMARASI : 2013/299 (E) ve 2014/140 (K) SANIK : Ş.... SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDEN : Sanık, katılan kurum vekili TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma
Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan kurum vekilinin temyiz talebinin incelenmesi: Katılan kurum vekilinin temyizinin avukatlık ücreti ile sınırlı olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır. Sanığın, suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, 1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, 2- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 3- Faturaları düzenleyen şirketlerin yetkilileri, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, 4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; a) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan şirkete ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 5- Kabule göre; a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. Maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması, c) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan kurum vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.