Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/637
Karar No: 2022/1818
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/637 Esas 2022/1818 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/637 E.  ,  2022/1818 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : Suça sürüklenen çocuğun özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 134/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-3-4. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezasından çevrilen 4.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.01.2019 tarihli, 2018/263 - 2019/5 sayılı hükmüne yönelik istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesi hükmünün CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, suça sürüklenen çocuğun görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan
    TCK’nın 134/1, 134/1-2, 31/3, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenen erteli 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet

    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen 20.10.2020 tarihli, 2019/1300 - 2020/2248 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan mahkumiyet hükmüne” ilişkin karar, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    CMK'nın 286/2-b madde, fıkra ve bendi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmayıp, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince cezanın artırılmasından dolayı hükmün temyiz edilebileceği belirlenerek yapılan incelemede:
    Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerli olup, kamuya açık alandaki kişinin, gün içerisinde yapıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş bilgileri ya da onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemeyeceği, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyetleri özel hayat kapsamına dahildir; ancak, süreklilik içermeyen ve özel yaşam alanına dahil olmayan olay ve bilgiler ise bu kapsamda değerlendirilemez. Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, içinde bulunduğu fiziki çevrenin özellikleri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır.
    TCK'nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip bir alet kullanılması gerekmeyip, bir özel hayat olayının çıplak gözle seyredilmesi ya da özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice dinlenilmesi yeterlidir.
    TCK'nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde; bir özel hayat görüntüsü ya da sesinin, ilgilisinin bilgisi ve rızası dışında, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip aletle belli bir elektronik, dijital, manyetik yere sabitlenmesi eylemi düzenlenmiştir. Kaydedilen görüntüdeki kişinin tanınabilir ya da sesin anlaşılabilir olması gerekmez; özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice kaydedilmesi, bu düzenlemenin uygulanması için yeterlidir. Özel hayata ilişkin görüntü veya sesin kaydedilmesiyle suç tamamlanır; başkaca bir neticenin doğması ve mağdurun zarara uğramış olması gerekmediği gibi, failin kaydedilen görüntüleri izlememiş ya da sesleri dinlememiş olmasının suçun oluşumuna bir etkisi yoktur.
    TCK'nın 134. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için, bir özel hayat görüntüsü ya da sesinin, taksirle ya da tamamen hukuka uygun elde edilmiş olsa dahi, ilgilisinin rızası dışında ifşa edilmesi, yani; yayılması, açığa vurulması, afişe edilmesi, ilan edilmesi, kamuoyuna duyurulması, aleniyet kazandırılması, özetle; içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin bilgisine sunulması gerekir. İfşanın kabulü için, ses veya görüntüyle özel hayatı ihlale uğrayan kişi anlaşılmalı, en azından anlaşılabilir olmalı ya da açıklanmalıdır. Bu suç, birinci fıkradan bağımsız ayrı bir suçtur.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’nın, suça sürüklenen çocuk ...’a, mağdur çocuk Göksu’nun gıyabında dedikodusunu yaptığını söylemesi üzerine, tarafları yüzleştirmek isteyen suça sürüklenen çocuk ...’un, telefonla aradığı mağdura, Ankara’ya gideceğini ve vedalaşmak istediğini söyleyip, onu kandırarak, mağdurun ismini bildirdiği parka gelmesini sağladığı ve mağdurla önceye dayalı husumeti bulunan temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’ya da mağdurla parkta buluşacaklarını söylediği, kendisine kurulan tuzaktan habersiz parka gelen mağdurla suça sürüklenen çocuk ... konuşurken, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’nın, yanında diğer temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ... ve tanık Ayşegül Bengüsu olduğu halde, parka geldiği ve mağdurla temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar arasında tartışma başladığı, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, temyiz dışı suça sürüklenen çocukların mağduru dövdükleri, suça sürüklenen çocuk ...’un da tokatlanan ve ağlayan mağdurun görüntülerini, mağdura yönelik söylenen “Güzel tokat yedi…” gibi konuşmalarla beraber kamera fonksiyonunu aktif hale getirdiği cep telefonu ile video olarak kaydettiği iddialarına konu olayda;
    Baştan itibaren planlı hareket eden ve mağduru kandırarak parka çağıran suça sürüklenen çocuk ...’un, mağdurun saygınlığını rencide edecek halleri ile ağlayarak acı çektiği anlarını gösteren özel yaşam alanı kapsamındaki görüntülerini, mağdura söylenen alaycı konuşmalarla birlikte mağdurun rızası olmaksızın sürekli olarak muhafaza edecek şekilde kaydetmesi eyleminden dolayı TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyetine dair ilk derece mahkemesi hükmüne yönelik mahalli Cumhuriyet savcısının (aleyhe) ve suça sürüklenen çocuk ... müdafinin istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak, suça sürüklenen çocuk ...’un sübut bulan eyleminin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun kabulüyle suça sürüklenen çocuk ...’a TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesi gereğince hükmolunan cezada, aynı madde ve fıkranın 2. cümlesi gereğince 1 kat artırım yapılmasına ilişkin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin kararında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin olayın herkese açık olan parkta gerçekleşmesi nedeniyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 20.10.2020 tarihli, 2019/1300 - 2020/2248 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan mahkumiyet hükmüne” dair kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi