Esas No: 2021/5310
Karar No: 2022/1813
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5310 Esas 2022/1813 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, müştekinin mernis adresine doğrudan yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Ancak Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliği, müştekinin itirazının süre yönünden reddine karar vermiştir. Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma talebine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarnamesinde de aynı görüşe yer verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi uyarınca, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı veya tebligat yapılamadığı durumlarda, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Bu nedenle, müştekiye doğrudan mernis adresine tebligat yapılamayacağı ve öncelikle bilinen en son adres olarak adres kayıt sistemindeki adresin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Tek taraflı trafik kazası neticesinde Nazım Topal'ın ölümü nedeniyle yapılan soruşturma evresi sonunda Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/02/2016 tarihli ve 2016/461 soruşturma, 2016/445 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/06/2016 tarihli ve 2016/761 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar müşteki ...'ın mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince 15/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de,
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. madde bir ve ikinci fıkrasının, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanuna göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanunun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Somut olayda, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, müştekinin mernis adresi olan "Atatürk Mahallesi Şehit Adnan... Ödemiş/İzmir" adresine mernis şerhi düşülerek "Muhatabın adresi adres kayıt sisteminde kayıtlı adres olduğundan... 21/2. gereği...mahalle muhtarına teslim edilmiş 2 nolu haber kağıdı gösterilen adresin kapısına yapıştırıldı" şeklinde bir açıklamaya yer verilmek suretiyle 15/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müştekinin belirtilen adreste oturup oturmadığı ya da adresten ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden, 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan mernis adresine tebligat yapılmasının usul ve yasaya uygun olmaması sebebiyle, müştekinin öğrenme üzerine verdiği 03/06/2016 tarihli dilekçenin süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olduğu gözetilerek, müştekinin itirazı üzerine esas hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde süre yönünden ret kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 22/06/2021 gün ve 94660652 - 105 - 35 - 752 - 2021 - Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/07/2021 gün ve 2021/84273 sayılı ihbarnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanunun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, şikayetçi ...’ın bilinen en son adresine, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan, doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşıldığından şikayetçinin dilekçesinde belirttiği 03/06/2016 tarihinin tebligat tarihi olarak kabul edilip, itiraz üzerine esas hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/06/2016 tarihli ve 2016/761 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.