6. Ceza Dairesi 2015/1344 E. , 2018/1546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan,
hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısmından sanık savunmanlarına ödenen avukatlık ücreti çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların yakınana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini birden fazla kişiyle ve silahla işlemesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 109. maddenin 3. fıkrasının (b) bendinin yanı sıra (a) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemiş oluşu,
2-Sanıkların yakınanın odadan çıkmasını engelleyerek silahla tehdit etmek suretiyle suça konu senedi imzalattıktan sonra yakınanın vücut bütünlüğüne yönelik herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadan eylemlerini sonlandırarak mağduru bıraktıklarının anlaşılmasının karşısında sanıklar hakkında TCK"nın 110. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Hüküm tarihinden sonra TCK"nın 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi CMK"nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.