Esas No: 2020/6114
Karar No: 2022/1786
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6114 Esas 2022/1786 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin Eskişehir 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, sanığın denetim süresi içinde aynı suçu yeniden işlediği ve mahkum olduğu tespit edilmiştir. Basit yargılama usulüne ilişkin kanun maddelerinde yapılan değişiklikler sebebiyle, cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 179/2-3, 62/1, 53. maddeleri gereğince sanık mahkum edilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 179. maddesinin 2. fıkrası uyarınca temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olduğu, CMK'nın 251. maddesinin 1. fıkrasında basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına değinildikten sonra, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Detaylı açıklamalar için TCK'nın 179/2-3, 62/1, 53. maddeleri ile CMK'nın 251. maddesi incelenmelidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1, 53.maddelerine göre mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanununun 179/2-3, 62/1. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Eskişehir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2014 tarihli ve 2014/693 esas, 2014/504 sayılı kararının 16/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde, 26/09/2015 tarihinde yeniden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 18/12/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ''...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış...'' ibarelerinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü...'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ''mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü'' yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 09.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.