22. Hukuk Dairesi 2015/11560 E. , 2015/18857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark ücret, fark ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde çalıştığını, işverence kadroya alınırken geçici/mevsimlik işçilik dönemlerinin kıdem hesabında dikkate alınmadığını, derece ve kademede nazara alınması gerektiğini, bu nedenle hak kayıpları olduğunu ileri sürerek, davacının 2001 yılına kadar geçici işçi statüsünde çalışmış olduğunu, 2001 yılında Kırşehir Köy Hizmetleri Müdürlüğünde (şimdiki adıyla ...) daimi/kadrolu işçi statüsüne tüm hak ve alacakları ile birlikte geçirilmesi sırasında yapılan intibakın yanlış olduğunun, fesih tarihindeki derece kademesinin tespitine, fark ücret alacağının, sözleşme ilave tediye farkı alacağının, yasal ilave tediye fark alacağının, yıpranma prim farkı alacağının dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının açmış olduğu davanın zaman aşımı yönünden beş yıllık zaman aşımının dolduğunu, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, davacının sendikaya üye olduğu tarihten itibaren derece ve kademe ilerlemesinden yararlandırıldığını ve tüm kanuni haklarının ödendiğini, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde yılın belli aylarında çalıştırılıp işine son verildiği için kıdem farkı ve ücret farkından yararlandırılmasının ve geriye dönük derece ve kademe ilerlemesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının intibakının hatalı yapıldığı, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin dikkate alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının mevsimlik işçilikte geçirdiği sürelerin ücretinin tespitinde dikkate alınıp alınamayacağı, buna göre de toplu iş sözleşmesindeki ücret skalası itibariyle intibakının yapılmasının gerekip gerekmediği ile fark ücret talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için davacının hukuki durumunun öncelikle ortaya konulması gereklidir. Davacı 2006 yılına kadar mevsimlik işçi statüsünde çalışmış ve 2006 yılında daimi kadroya geçmiş ve dava tarihi itibariyle davacının çalışmaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Öncelikle davacının her zaman daimi işçi olarak çalışmış diğer daimi işçilerle aralarında ücret farklı oluştuğu ve bunun eşit davranma borcu ile eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu iddiasının değerlendirilmesi gereklidir. Bilindiği üzere işverenin eşit davranma borcunun temelinde eşit durumda olanlara haklı neden yoksa farklı davranılmaması yatmaktadır. Eşit davranma borcuna aykırılıktan söz edebilmek için öncelikle eşit durumda olanlar arasında farklı işlem yapılması gereklidir. Oysa somut olayda bu koşul gerçekleşmemiştir. Zira her zaman daimi işçi olarak çalışan işçilerle, önce mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlayıp sonradan daimi işçiliğe geçen işçilerin eşit davranma borcu kapsamında karşılaştırılabilmeleri mümkün değildir. Sonradan daimi işçiliğe geçen işçiler ancak sonradan daimi işçiliğe geçen işçilerle eşit davranma borcu bakımından karşılaştırılabilirler.
Diğer taraftan davacının mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ücret seviyesinin belirlenmesinde esas alınmasını, bu süreler dikkate alınarak kademe ve derece ilerlemesinin yapılıp toplu iş sözleşmesindeki skalaya göre ücret seviyesinin belirlenmesini istediği görülmektedir. Bununla birlikte toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece ilerlemesine ilişkin hükümlerinin incelenmesinde kademe ve derece ilerlemesinin hizmet süresine göre otomatik olarak gerçekleşmediği, olumlu sicil ve belirli başarı puanlarının da alınması gerektiği, yine bulunun kademe ya da derecede de belirli süre çalışma koşulunun da bulunduğu gözlemlenmektedir. Toplu iş sözleşmesinin söz konusu hükümlerinin daimi işçiler öngörülerek getirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle de mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ücret seviyesinin belirlenmesinde daimi işçilikte geçmiş gibi kabul edilmesi intibakı istenen toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca da mümkün değildir.
Ancak belirtmek gerekir ki, toplu iş sözleşmesinin 17. maddesi gereğince kanunla devredilen işçiler yönünden işe giriş tarihinin eski işyerinde işe başlama tarihi olarak belirlendiği görülmektedir. Şu halde davacının 01.03.2005 tarihinden önce işe başladığı kabul edilerek A skalasından yararlandırılması gerekmektedir. Bu yapılırken mevsimlik işçilikte geçen sürelerin intibakının söz konusu olamayacağı dikkate alınıp daimi işçilikte geçen sürelere göre derece ve kademesi belirlenerek skalada isabet eden ücret uygulanmalı, daimi işçilikte geçen süre yoksa A skalasının giriş ücret seviyesi dikkate alınmalı ve varsa davacının fark talepleri değerlendirilmelidir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.