Esas No: 2022/278
Karar No: 2022/3173
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/278 Esas 2022/3173 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı sağlık kuruluşu, davalı sigorta şirketi tarafından sahte kimlik kullanılarak alınan hizmetler nedeniyle cezai işleme maruz kalmış ve 50.000 TL para cezası verilmiştir. Ancak Yargıtay, cezai işlem uygulanmasına konu olan sözleşme hükümlerinin eksik değerlendirildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Mahkeme, bozma ilamına uyarak davayı reddetmiştir. Davacının sair temyiz itirazları reddedilirken, cezai işlem uygulamasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
5510 sayılı Kanunun 71. maddesi gereği, sağlık kuruluşları, hastalara ait kimlik kontrollerini yapmak zorundadır. Sözleşmede yer alan 7.1.1 maddesine göre, sağlık kuruluşları müracaat eden hastaların kimlik tespiti işlemlerini yapmak zorundadır. 11.1.2 maddesinde ise, bahsi geçen maddelere aykırı davranıldığının tespit edilmesi halinde her fiil için ayrı ayrı 10.000 TL cezai şart uygulanacağı belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı tarafından sigortalı şahıs yerine, onun sahte kimliğini kullanan kardeşine sağlık hizmeti verildiği, bu nedenle kimlik kontrolünde kusur işlendiği gerekçesi ile 5 ayrı kontrol kusuru iddiasıyla aralarındaki Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 7.1.1 ve 11.1.2 hükümlerine dayanılarak 50.000,00-TL cezai şarta bağlı para cezasına karar verildiğini, sağlık kuruluşundan 3 kez giriş yaparak toplam 5 adet hizmet alan kimsenin gerçekte sigortalı değil de onun kimlik bilgilerini kullandığı öne sürülen kardeşi olduğunun belirtildiğini, bu durumun davalı kurum tarafından ispat edilemediğini; hasta kabulde görev yapan bir kimsenin, sahte kimlikleri ayırt etmesinin ilke olarak beklenemeyeceğini, bu nedenle kusurlu kimlik kontrolü yapıldığı iddiasının gerçeğe ve hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek; 5 adet cezai işlemin iptaline, aksinin kabulü halinde sadece 3 adet kontrol yükümlülüğü söz konusu olduğundan 2 adet cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılan işlemlerde yasa, yönetmelik ve sözleşme hükümlerine aykırılık bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 16/02/2016 tarihli kararla, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 07/05/2019 tarihli ve 2016/10453 E. 2019/5851 K. sayılı kararla "... Bilirkişi raporunda, cezai işleme konu eylem sözleşme hükümleri doğrultusunda değerlendirilip tartışılmamıştır. Konusunda uzman bilirkişi heyetinden mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasında akdedilen ... sözleşmesine aykırılık nedeni ile cezai işlem uygulanmasına dair davalı işleminin iptali isteğine ilişkindir.
Davaya konu cezai işlem 2012 yılı ... Sunucularından ... Sözleşmesinin 7.1.1 ve 11.1.2 maddeleri gereğince uygulanmış olup, anılan sözleşmenin 7.1.1 maddesinde "SHS, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı SUT'ta yer alan müracaata ve kimlik tespiti işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile kurum mevzuatı doğrultusunda kabul etmek zorundadır.", 11.1.2 maddesinde ise “Bu sözleşmenin (7.1.1), (7.6.4), (7.7.1), (7.7.2), (7.7.3), (7.8.1), (9.2) numaralı maddelerinde belirtilen hükümlere aykırı davranıldığının tespit edilmesi halinde söz konusu maddelere ilişkin her fiil için ayrı ayrı 10.000 TL cezai şart uygulanır ve tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davacının, 5510 sayılı Kanunun 71. maddesinde yer alan "Sağlık hizmet sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) ve 67. maddenin üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır." hükmü doğrultusunda sağlık kuruluşuna müracaat eden kişilerin kimlik kontrollerini yapması gerektiği, ... isimli hastanın, kurum sigortalısı olan kardeşi ... ...’na ait kimlik bilgilerini kullanarak...’a 3 kez acil polikliniğinden başvurusu olup bu başvurulardan ikisinde de genel cerrahi kliniğine yatış işlemleri yapıldığı, yatış işlemlerinin acil polikliniğine başvurularla aynı günlerde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı şirkete ait hastane görevlilerinin, hastalar tarafından sunulan kimlik bilgilerini hastanedeki muayene ve tedavilerin her aşamasında özenle araştırılıp doğrulama yaparak hizmet sunması gerektiği, davacıya ait hastane tarafından bu konudaki mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak gerekli kimlik kontrolleri tam olarak yapılmadan hizmet sunumuna devam edildiği gerekçesiyle 5 sağlık hizmeti için ayrı ayrı 10.000,00'er TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL tutarında cezai işlem uygulamasının yerinde olduğuna karar verilmiş ise de ...’nın, davalı kurum sigortalısı ... ...’na ait kimlik bilgilerini kullanarak davacı sağlık kuruluşuna 01/02/2012, 25/04/2012 ve 04/05/2012 tarihlerinde 5 defa giriş yaptığı, 01/02/2012 ve 04/05/2012 tarihlerinde aynı kurumun değişik birimlerine ikişer kez müracaat olduğu için bu işlemlerin sadece birinde kimlik kontrolü yapılacağından sözleşmenin 7.1.1 maddesi 5 defa değil 3 defa ihlal edildiğinden cezai işlem miktarının sözleşmenin 11.1.2 maddesine göre 3 işlem için uygulanması gerektiği anlaşılmakla, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.