
Esas No: 2012/26520
Karar No: 2013/564
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/26520 Esas 2013/564 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 2.10.2012 gün ve 3732-23307 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 203.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 50.45 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 16.01.2013 (Çrş.)
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Davacı-davalı (kadın)"ın müşterek eve bir başka erkeği aldığı ve bu şahısla öpüşürken müşterek çocuk tarafından yakalandığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre davacı-davalı (kadın) boşanmada ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemez (TMK.m.175). Yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Davalı-davacı (koca)"nın bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY YAZISI
Toplanan delillerden; davalı-davacı (koca)"nın davacı-davalı (kadın)"a şiddet uyguladığı, davacı-davalı (kadın)"ın da davalı-davacı (koca)"sına şiddet uyguladığı, bir çok kez toplum içinde eşine "şerefsiz, ibne ..., ağzına sıçarım" gibi sözlerle ağır hakaretlerde bulunduğu, ayrıca yabancı bir erkekle olağan olmayan sayıda ve sürede telefon görüşmeleri yaptığı, aynı erkeği müşterek haneye aldığı, o erkekle evin mutfağında öpüşürken yakalandığı, bu şekilde Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesinde düzenlenen sadakat yükümlülüğünü ağır şekilde ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen eylemlerine göre davacı-davalı (kadın) ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemez (TMK.md.175).
Yukarıda açıkladığım nedenlerle; davalı-davacı (koca)"nın yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme talebinin kabulü ile yoksulluk nafakası yönünden hükmün bozulması gerektiği düşüncesindeyim, bu sebeple değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.