14. Hukuk Dairesi 2013/5709 E. , 2013/7488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 20.05.2004 gününde verilen dilekçe ile su mecra irtifakı kurulması, davacı ... Fabrikaları A.Ş. tarafından davalılar ... vd. aleyhine 05.03.2007 gününde verilen dilekçe ile su mecra irtifakı kurulması, davacı ... vde. tarafından davalı ... Fabrikaları A.Ş. Aleyhine 17.11.2003 gününde verilen dilekçe ile su mecra irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada ve birleştirilen 2007/117 Esas sayılı davada, davacı ... Fabrikaları A.Ş. Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulmasını istemiştir.
Birleştirilen 2003/550 Esas sayılı davada ise, davacı ... vd. vekili 917 (1164 ve 1165) parsel sayılı taşınmazlarına davalı ... Fabrikaları A.Ş. tarafından yapılan elatmanın önlenmesi ve su isale hattı boruları ve tesislerin kal"ini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile 1165, 1164, 71 ve 70 sayılı parseller üzerinden ... Gübre Fabrikaları AŞ lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, asıl dava davalıları birleştirilen 2003/550 Esas sayılı dosya davacıları olan M. ... Serin vd. vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Asıl dava bakımından mecra irtifakı tesisi için mahkemece yukarıda değinilen biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Hükme esas alınan kroki ve rapor keşfi izlemeye ve denetime elverişli değildir. Davacı taşınmazı krokide yer almadığı gibi kesintisizlik ilkesinin ne
şekilde gerçekleştiği de gösterilmemiştir. Bu itibarla, lehine mecra irtifakı kurulan davacı taşınmazı ve kanalın geçtiği güzergahtaki tüm taşınmazların uzman bilirkişilerin hazırlayacağı krokide gösterilmesi gerekir. Aksi durumda belirtildiği gibi kesintisizlik ilkesi, taraf teşkili gibi hususların denetlenmesi mümkün olmadığı gibi kısmi bir mecra irtifakı kurulması da mümkün değildir. Bu sebeple eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca mahkemece birleştirilen 2003/550 Esas ve 2008/180 Karar sayılı dava yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 16.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.