14. Hukuk Dairesi 2021/1933 E. , 2021/3463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davalı tarafından, davacı aleyhine 07.12.2020 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemli davada davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, daha önce Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2015 tarih ve 2015/266 Esas, 2015/488 Karar sayılı dosyasından inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının açıldığını, davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin “onama” ve “karar düzeltme isteminin reddi” ilamları sonrasında 14.11.2017 tarihinde kesinleştiğini, ancak yargılamanın her aşamasında dile getirdiği üzere dosya kapsamında davacının kendisine yasal kanallarla para gönderildiğine dair hiçbir belge bulunmadığını, kararın kesinleşmesinden sonra Cimer’e yaptığı başvuru üzerine yapılan soruşturma neticesinde gelen yazı cevaplarının yeni delil niteliğinde olduklarını beyan ederek, yargılamanın iadesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Yargılamanın iadesi, yargılama hataları ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın iadesi sonucu verilen karar eski hükmü kaldırdığından geçmişe etkili yenilik doğuran bir karardır. Kural olarak yargılamanın iadesine kararın tarafları başvurabilir. Yargılamanın iadesi olağanüstü bir kanun yolu olsa da, bir üst yargı organından değil aynı mahkemeden talep edilmektedir.
Yargılamanın iadesi talebi bir dava niteliğindedir. Bu sebeple yargılamanın iadesinin gerektirdiği özellikler dikkate alınarak talebin dava dilekçeleriyle yapılması gerekir. Yargılamanın iadesi, dava açılarak ileri sürülebileceğinden dava şartları ve davaya ilişkin genel hükümler geçerli olacak, yapılması gereken tüm işlemler yapılacaktır. Gerekli tüm harç ve giderler ödenmelidir. Mahkemece talep edilirse teminat da yatırılmalıdır. Yargılamanın iadesi talebini inceleyen mahkeme tarafları davet ederek dinler ve bir ön inceleme yapar.
Yargılamanın iadesi talebinin kabulü halinde, yenileme sebebine göre farklı kararlar verilebilecektir. Yargılamanın iadesi bir dava olduğundan bu davada haksız çıkan taraf, asıl davada olduğu gibi yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilir.
Yargılamanın iadesi talebi bir dava olarak açılıp görüldüğünden, dava hakkında mahkemenin verdiği karara karşı süresi içinde diğer koşulların da bulunması halinde olağan kanun yollarına başvurulabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 6217 sayılı Yasa ile değişiklik yapan Kanunun 30. maddesi ile geçici 2. maddeden sonra gelmek üzere bir geçici madde eklenmiş, buna göre bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, yargılanmanın yenilenmesi talebi hakkında ilk derece mahkemesince verilen kabul veya ret kararları, istinaf kanun yolunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmişse, temyiz ve tashihi karar yoluna; sonra verilmişse, istinaf ve temyiz yoluna tabi olacaktır.
Yapılan tüm bu açıklamalar doğrultusunda yargılamanın iadesi davası yeni bir dava olup, davanın açıldığı tarihte geçerli olan usul hükümlerinin uygulanacağı ortaya çıkmaktadır. Yargılamanın iadesi talebi önceki davadan bağımsız, yeni bir dava olduğuna göre, önceki kararın Yargıtay tarafından incelenmiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Bu durumda bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı tarihten sonra verilen, yargılamanın iadesine ilişkin kararların temyizi halinde, kanun yolu inceleme görevi bölge adliye mahkemesine aittir.
Somut uyuşmazlıkta, incelemeye konu yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin karar, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra,11.03.2021 tarihinde verilmiş olup kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunmaktadır.
Buna göre, kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılması zorunlu olduğundan, HMK"nin 343/4. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; gereği yapılmak üzere dosyanın görevli ve yetkili bölge adliye mahkemesi ilgili dairesine gönderilmek üzere İLK DERECE MAHKEMESİNE İADESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 25.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.