Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4484
Karar No: 2020/1877
Karar Tarihi: 11.11.2020

Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/4484 Esas 2020/1877 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2020/4484 E.  ,  2020/1877 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik
    Hüküm :1) Sanık ... hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
    2) Sanıklar ..., ... ve ... haklarında CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
    3) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...haklarında TCK’nın 241, 43/1-2, 62, 52/2, 52/4, 53/1maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
    4) Sanık ... hakkında TCK’nın 241, 43/1-2, 62, 52/2, 52/4, 53/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığa 30/05/2013 günü tebliğ edilen hükmü, sanığın 07/06/2013 havale tarihli dilekçesiyle CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2- Sanıklar ..., ... ve ... haklarında tefecilik suçundan dolayı kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıklara yüklenen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde
    öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 24/02/2012 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    3- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında tefecilik suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ve müdafileri ile katılan ... vekilinin süresinde olduğu belirlenen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması ile 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanıklara ihtarına karar verilmiş ise de bu hususun infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ve müdafiileri ile katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    4- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükümden önce son söz hakkının duruşmada hazır bulunan sanığa tanınmaması suretiyle CMK"nın 216/3. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    5- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması karşısında; dava konusu olaya ilişkin maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın vergi kaydının bulunup bulunmadığı tespit edilerek gerektiğinde vergi incelemesi yaptırılması, sanığın alacaklı olduğu icra takip dosyalarının tespitiyle varsa takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, kolluk marifetiyle sosyal ve mali durum araştırması yapılması, tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının
    kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık hakkında, Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2012 tarih ve 2011/715 Esas, 2012/224 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın 14/04/2014 tarihinde temyizde onanmak suretiyle kesinleştiği, dosyada suç tarihinin 19/08/2009 ve öncesi, iddianame tarihinin 22/08/2011 olduğu, hakeza temyize konu bu kamu davasında ise suç tarihinin 16/09/2010, iddianame tarihinin 30/05/2011 olması karşısında; Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerektiği halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi durumunda ise ayrı ayrı ceza verilmesi gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    a) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
    b) Hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi,
    c) Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    6- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan dolayı kurulan beraat hükmüne yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ..."nin hükümden sonra 22/05/2020 tarihinde vefat ettiği UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi