Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7579
Karar No: 2019/4799
Karar Tarihi: 18.11.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7579 Esas 2019/4799 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin, davacı şirkete verilen güvenlik hizmeti sözleşmesini haklı bir gerekçe olmadan feshettiği ve dolayısıyla haksız fesih nedeniyle 5 aylık hizmet bedelinin davalıdan tahsil edilmesi gerektiği belirlendi. Maddi tazminat olarak 192.415,85 TL talep edilen miktarın, dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verildi. Manevi tazminat talebi reddedildi. Kanun maddeleri 8.5/d, 9.2.b olarak belirtildi.
23. Hukuk Dairesi         2016/7579 E.  ,  2019/4799 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı şirket vekili avukat ... ile davacı şirket vekili avukat ..."ın katılmış olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında, davalıya ait işyerinde güvenlik hizmeti verilmesi işini konu alan 23.03.2009 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin anılan sözleşmeye güvenerek, gerekli tüm hazırlıkları yaptığını, yeterli sayıda personel alarak hizmeti vermeye başladığını, ancak davalının ortada geçerli ve haklı bir neden yokken henüz süresi dolmadan sözleşmeyi feshettiğini, oysaki feshin mutlaka haklı bir gerekçeye dayalı olması gerektiğini, sözleşmenin 8.5.d maddesinde müşterinin sözleşmeyi tek taraflı fesh etmesi halinde sözleşme süresindeki tüm alacakların en son ücret üzerinden muaccel hale geleceğinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin en son hak ettiği ücretin 21.10.2009 tarihli faturaya göre 38.483,17 TL olduğunu, bu durumda sözleşme süresinin sonu olan 23.03.2010 tarihine kadar doğan toplam ücretin 192.500,00 TL olacağını, davalının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davranışı nedeniyle müvekkilinin piyasadaki itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 192.500,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin yanların ortak iradesi ile sona erdirildiğini, fesih protokolünün her iki tarafın da imzasını taşıdığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, sözleşmenin müvekkili şirketçe tek taraflı olarak feshedildiği kabul edilse dahi, sözleşmenin 9. maddesi uyarınca en fazla 3 aylık hizmet bedeli talep edilebileceğini, 5 aylık ücrete ilişkin istemin kabulüne olanak bulunmadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, manevi tazminat isteminin de koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının üç aylık hizmet bedelini talep edebileceği, manevi tazminat talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın maddi tazminat yönünden 115.449,51 TL üzerinden kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 02.10.2014 tarihli, 2014/3321 E. ve 2014/6165 K. sayılı ilamıyla, feshe ilişkin 8.5.c, 8.5.d ve 9.2.a maddeleri birlikte ele alındığında bazı fesih nedenlerinin sözleşmede ayrıca belirtildiği, 9.2.b maddesinde ise fesih nedenlerinin bunlarla sınırlı olmadığı, bir başka gerekçe ile de fesih yoluna gidilebileceğinin kararlaştırıldığı, o halde davalının fesih için fesih ihbarının yapıldığı tarihte doğmuş olmak kaydıyla bir sebep göstermesi ve tazminatla sorumlu olmaması içinde bu sebebin haklı olmasının gerekli bulunduğu, bu durumda davalı tarafa fesih ihtarında belirtilmediği, ancak yargılama aşamasında ileri sürdüğü fesih sebebi açıklattırılarak, buna ilişkin delilleri de toplanıp, konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan rapora alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, taraflar yararına bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairemizin 13.11.2015 tarih ve 2014/11172 E., 2015/7298 K. sayılı ilamıyla, davalı tarafça sözleşmenin 9.2.b maddesi uyarınca fesih bildiriminde bulunulmadığı, buna göre davalının asgari 3 ay önceden noter marifetiyle fesih ihbarında bulunmamış ise 3 aylık hizmet bedelini ödemek zorunda olduğu, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı hususunun 3 aylık hizmet bedelini aşan kazanç kayıpları ve diğer maddi zararlar açısından önem arz ettiği, davalı tarafından sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, haklı ise, davacı tarafın 3 aylık hizmet bedelini aşan tazminat talepleri ile ilgili şartların oluşup oluşmadığı üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararının davacı yararına değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının fesih gerekçesi olarak herhangi bir sebep ileri sürülmediği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmemesi amacıyla, sözleşmenin feshinden sonra ve yargılama safahatında ileri sürülen sebeplerin inandırıcılığı bulunmadığı, davalı şirket çalışanın ne tür usulsüzlük yapıldığı konusunun açıklanmadığı gibi herhangi bir delil de sunulmadığı, davalı şirket çalışanının usulsüz işlemler yapmasının sözleşmenin feshi ile bağlantısının kurulamadığı, davalı tarafça sözleşmenin sebepsiz olarak feshedildiği, dolayısıyla haksız fesih nedeniyle sözleşmenin 8.5/d maddesi uyarınca 5 aylık hizmet bedeli dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 192.415,85 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair maddi tazminat isteminin reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi