10. Hukuk Dairesi 2021/5195 E. , 2021/10059 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 21. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tereke temsilcisi vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, tereke temsilcisi ve davacı Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 1.12.1979-1.12.2012 arasında geçen hizmetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.esini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalılar ve feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini savunmuştur.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, davacının davalı işveren yanında 23/12/1980-1.12.2012 arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 21. İş Mahkemesi"nin 20/09/2018 tarihli, 2015/186 Esas - 2018/516 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı tereke temsilcisi vekili ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı tereke temsilcisi ile feri müdahil SGK vekili, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.” Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davacının 1979/4 ile 1986/3. dönemleri arasında davalılar murisi ...’ye ait muhtelif işyerlerinden kısmi, 15.11.1995-20.12.1995 arasında ise dava dışı ... Tekstil ünvanlı işyerinden bildirim yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemenin 20.12.1995 tarihinden sonraki süreye ilişkin kabulü yerinde olup, 23.12.1980-20.12.1995 arasındaki süre yönünden verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Bu nedenle, davacının 15.11.1995-20.12.1995 arasındaki sürede bildiriminin yapıldığı ... Tekstil ünvanlı işyerinin davalılar murisi ile organik bağının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, organik bağ bulunması durumunda bu işyerinde geçen çalışma öncesi sürelerin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramayacağı değerlendirilmeli, ayrıca davacının 23.12.1980-20.12.1995 arasında bildiriminin yapıldığı işyerlerinde çalışmadığına dair dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir
İlk Derece Mahkemesince, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum ve tereke temsilcisi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Temyiz olunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.9.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.