Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1533
Karar No: 2020/3246
Karar Tarihi: 02.07.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1533 Esas 2020/3246 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/1533 E.  ,  2020/3246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 1-Sanıklar ..., hakkında; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun maddeleri uyarınca
    mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ..., "nun müdafilerinin ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın hükmolunun ceza miktarı dikkate alınarak CMK"nın 299. maddesi uyarınca; sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin de takdiren duruşmalı inceleme istemlerinin REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    Etkin pişmanlık uygulaması ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararının, verilen cezanın tür ve süresine göre CMK’nın 286/2-a maddesi gereğince sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden 7188 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önceki dönemde meri mevzuat uyarınca temyiz edilemez ve kesin nitelikte ise de, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince, temyiz kanun yolunun açılması üzerine, 7188 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra sanık ... veya müdafii tarafından temyiz talebinde bulunulmadığı, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri tarafından ise 7188 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen sürede verilen temyiz dilekçelerinin temyiz sebeplerini içermediği anlaşılmış ise de, 7188 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar yönünden kesin olarak verilen hükümlere yönelik olarak sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri tarafından süresinde temyiz isteminde bulunmaları, dosyanın temyizen inceleneceğine dair inançlarının ve temyiz iradelerinin devam ettiğinin anlaşılması, dosyada aksi yönde bir bilgi ve belge bulunmaması karşısında sanıklar yönünden tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Sanık ..."un eşinin Bank Asya’daki hesap hareketlerinin "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede,
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II-Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede, ise;
    1-Sanıklar ..., . ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    a- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip ve UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanıklar hakkında herhangi bir itirafçı ifadesi yahut tanık beyanı olup olmadığı araştırılarak, tesbiti halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafilerine okunarak diyeceklerinin sorulması, gerekirse, ilgili şahısların tanık olarak dinlenilmeleri, ayrıca dosya içerisinde bulunan sanık ... ile ilgili beyanda bulunan ... ve sanık ... Samed Şahin ile aynı örgüt evinde kaldığını ifade eden Mehmet Nur Yıldız adlı kişilerin duruşmaya çağrılıp yer, zaman, ve mekan belirtilmek suretiyle ne tür örgütsel faaliyetlerin yapıldığı ve sanıklar ile ilgili etraflıca beyanları alındıktan sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    b- Kabul ve Uygulamaya göre, de;
    Sanık ...’ın eşinin Bank Asya’daki hesap hareketlerinin "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    2- Sanık ... hakkında kurulan hüküm bakımından;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı""nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden sanık ile sanığın kardeşi ... Kaplan’ın kullandıkları telefon hatlarında tesbit edilen ByLock ile ilgili ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporları getirtilip sanığın ByLock kullanıp kullanmadığını her türlü kuşkudan uzak olarak tesbit edilip, ayrıca UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında herhangi bir itirafçı ifadesi yahut tanık beyanı olup olmadığı araştırılarak, tesbiti halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, duruşmada sanık ve müdafiine okunması, gerekirse, ilgili şahısların tanık olarak dinlenilmelerinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
    3-Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip ve UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında herhangi bir itirafçı ifadesi yahut tanık beyanı olup olmadığı araştırılarak, tesbiti halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, ayrıca istinaf aşamasından sonra dosya içerisine gelen ve başka dosya şüphelisi oldukları anlaşılan tanık ..."ın sanık ..., tanık ...’in sanık ..., tanık ... ...’in sanık ..., tanık ...’ın sanık ..., tanık Mehmet Akif Koçak’ın sanık ..., gizli tanık ...’un sanık ... hakkındaki ifadelerinin ve sanık ...’a ait ByLock kalıntısı tesbit edilen digital materyal inceleme raporunun, sanık ...’ın 2012- 2013 yıllarında örgütün adliye mahrem yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet gösteren kişilerce örgütsel/operasyonel hatlardan arandığına dair belgenin duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafilerine okunarak diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    4-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    a- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip ve UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında herhangi bir itirafçı ifadesi yahut tanık beyanı olup olmadığı araştırılarak, tesbiti halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, ayrıca istinaf aşamasından sonra dosya içerisine gelen ve başka dosya şüphelisi olduğu anlaşılan tanık Selim Akçam’ın sanık ... hakkındaki ifade ve teşhisinin duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafilerine okunarak diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    b-BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ"de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; Sanıkların Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak örgüt liderinin talimatı üzerine katılım hesabı açma ve mevduat artışı gibi mutad dışına çıkan hesap hareketi bulunup bulunmadığının tesbitinden sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c- Kabul ve Uygulamaya göre, de;
    aa-Sanık ...’in eşinin Bank Asya’daki hesap hareketlerinin "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    bb- Sanık ... hakkında hükme esas alınan 2012 yılı ocak veya şubat ayında FETÖ/PDY terör örgütünün sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılarına katıldığına ilişkin tanık ...’nin beyanının İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde yanlışlıkla 2015 yılı olarak yazılması,
    5-Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    a-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafileri bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da resen müdafi görevlendirilmeyen sanığa, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip ve UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında herhangi bir itirafçı ifadesi yahut tanık beyanı olup olmadığı araştırılarak, tesbiti halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafiilerine okunarak diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    c- Kabul ve Uygulamaya göre, de;
    Sanık ...’in eşinin Bank Asya’daki hesap hareketlerinin "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    6-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    a-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafileri bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da resen müdafi görevlendirilmeyen sanıklara, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    b- Kabul ve Uygulamaya göre, de;
    Sanık ... hakkında Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun makul bir ceza tayini gerektiği gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde fazla cezaya hükmedilmesi,
    7- Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun makul bir ceza tayini gerektiği gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile; ayrıca, sanıklar ... ve ... hakkında teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla cezaya hükmedilmesi,
    8-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
    İstinaf aşamasından sonra dosya içerisine geldiği anlaşılan, sanıklar hakkında teşhis ve anlatımlarda bulunan tanık ... ...’in ByLock tespit ve değerlendirme tutanağında sanıkların da user-ıd numarası ile ekli oldukları anlaşıldığından, atılı suçun subutu açısından belirleyici nitelikte olan tanık ... ...’in ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilerek, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi luzumu,
    9-Sanık ... hakkında kurulan hüküm bakımından;
    Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,
    Sanığın istinaf aşamasında 14.12.2017 tarihinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini bildirerek bu kapsamda bilgiler verdiği 30.07.2018 tarihli temyiz dilekçesinde bu yöndeki iradesini devam ettirerek, talebini yinelediği dikkate alınarak, gerekirse yeniden bu kapsamda ifadesi alınmak suretiyle verdiği bilgilerin örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler olup olmadığı değerlendirilip, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
    10- Sanık ... hakkında kurulan hüküm bakımından;
    Diğer deliller ile desteklenmeyen gizli tanığın beyanlarının mahkumiyete esas alınamayacağı cihetle, 11.09.2014 tarihinde örgüt liderinin talimatı üzerine Bank Asyada hesap açtırıp para yatırdığı anlaşılan sanık hakkında atılı suçun vasfının tayini açısından sanığın eşi ve kardeşi adına kayıtlı hatlarda ByLock kullanıldığının tesbit edildiği dikkate alınarak eşi ve kardeşi adına kayıtlı telefon hatlarının, sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının teknik olarak tespiti için ilgili hatlar ile sanığın adına kayıtlı olup kullandığını beyan ettiği telefon hattının HTS kayıtları temin edilip, baz bilgileri de göz önünde bulundurularak, ByLock tesbit değerlendirme raporları da getirtilip, gerekirse bilirkişi raporu aldırılarak karşılaştırılıp, sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tesbit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan kabul ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    11-Sanık ... hakkında kurulan hüküm bakımından;
    Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
    Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi (221/4 m. ilk cümle), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması halinde, sanık yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (221/3 m.), sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
    Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezadan indirim yapılacaktır.
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; soruşturma başlangıcında 09.11.2016 tarihli kolluk ek ifadesinde ve kovuşturma aşamalarında ByLock programını kullandığını kabul ederek ve pişmanlık gösteren sanığın verdiği bilgiler ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile tayin edilen cezada TCK’nın 221/4-2. cümlesi uyarınca daha makul bir indirim uygulanarak sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken dosya kapsamı ile uyumlu bulunmayan “sanığın etkin pişmanlık olarak değerlendirilen beyanlarını delillerin önemli bir kısmı ortaya çıktıktan sonra 29.11.2017 tarihinde ifade etmiş olması ve bildiklerinin ve gördüklerinin tamamını anlatmadığı kanaati oluştuğundan sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmakla birlikte pişmanlık gösterdiği tarih ve anlattıkları ile orantılı olarak cezası TCK 221/4 maddesi gereğince takdiren 1/2 oranında indirilmesine“ şeklindeki kabule yer verilerek yazılı şekilde fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre ile mevcut delil durumu dikkate alınarak sanıklar ..., . ve ...’ın tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi