Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çocukla babası arasında boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilmesi isteğine ilişkin olup, kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba tarafından, velayet hakkına sahip olan anaya karşı açılmış, mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan dosya üzerinde karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.
Dava, 08.02.2012 tarihinde açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 27. maddesi gereğince davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkına sahiptir. Bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin de açıklamaları dikkate alarak değerlendirilmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Buna göre kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi mümkün değildir. Kanun, bu kurala istisna tanımamıştır. O halde, taraflar yargılama ile ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptirler. Yargı organları da her iki tarafın iddia ve savunmaları ile göstermeleri halinde delillerini toplayıp, değerlendirmesi ve hangi maddi ve hukuki sebeplerle karar verdiklerini gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Bu yasal kurala uyulmadan, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, açıklamada bulunma ve ispat hakkı tanınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.01.2013 (Çrş.)