14. Hukuk Dairesi 2019/4718 E. , 2020/4598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/07/2008 ve 16/03/2010 günlerinde verilen dilekçelerle kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/05/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, Kabasakal Köyü 1137 (165) nolu kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 37 nolu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar düzenlemesine tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu, anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1137 sayılı kök parselin kadastro sınırları içerisinde şuyulandırmalar sonucunda orman alanı ile Kabasakal Köyü 5557 ada 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sayılı imar parsellerinin meydana getirildiğini, ancak gerek Seyhan Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek 1137 sayılı parsele geri dönüşümü teminen tapu iptali ve Hazine adına tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiştir
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar bakımından davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizin 04/06/2015 tarih 2014/16616 Esas 2014/6140 Karar sayılı ilamı ile “… Dava konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı (Seyhan Belediyesi’nin imar düzenlemesinden önceki niteliği ile anılan şuyulandırma işlemi sonucu akıbeti, ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sırasında nereden ihdas edildiği) ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadan, eldeki davada Hazine imar uygulamasından önceki mülkiyet durumuna dönülmesini istediğine göre 3402 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca öncesi dere yatağı olan yerlerin bu niteliği ile Hazine adına tescili gerektiğinden açılan davanın kaydın iptal ve tescilini kapsayacağı gözönünde bulundurularak Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadan, anılan rapora dayalı olarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
O halde, değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, yerinde keşif yapılmak suretiyle uzman bilirkişilerden, uygulamayı yansıtır kroki ile yukarıda belirtilen hususları karşılar biçimde rapor temin edilmesi, yapılan imar düzenlemelerinin ve ihdas beyannamesinin irdelenip, alınacak bilirkişi raporunun denetlenmesi; toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verildiği ve adı geçen davalı bu davada kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de yerinde değildir." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, bir kısım davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.