14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5488 Karar No: 2013/7455
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/5488 Esas 2013/7455 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/5488 E. , 2013/7455 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2011 gününde verilen dilekçe ile şufa hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle davalı payının iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacılar vekili müvekkillerinin 366 parselde paydaş olduklarını, davalı payının önalım hakkı nedeniyle iptali ve müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir. Davalı, arazinin fiilen taksim edildiğini, paydaşların yerlerinin belli olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın payını 3.kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması T.M.K"nun 2.maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Somut olayda davalı, taşınmazın eylemli kullanma biçiminin belirlendiği yolunda savunmada bulunmuştur. Bu savunmanın ispatlanması için davalı delillerinin toplanması, mahallinde keşif yapılarak tüm delillerin değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA,istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının iadesine,16.5.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.