19. Hukuk Dairesi 2018/2769 E. , 2018/6159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 06/06/2018 günü davalı vek. Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, 06/06/2018 günlü geri çevirme kararından sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu çekin 15.000 TL"lik kısmı ödenmediği halde tamamının takibe konu edildiğini belirterek takip nedeniyle 59.993 TL. borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile davacının davalıya 15.007,18 TL. borçlu olduğunun tespit edildiği, davalının bu miktarı aşan kısım yönünden takibinde haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya 59.993 TL. borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 11/02/2015 gün 2014/4468 Es-2015/1712 Kar. Sayılı ilamı ile “1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı yan, takip konusu çek nedeniyle 15.000 TL. borcu kaldığını, kalan kısmın ise ödendiğini belirterek takip nedeniyle 59.993 TL. borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Açıklanan bu iddia karşısında, kısmi ödeme iddiasında bulunan davacı iddiasını ispat yükü altındadır. Bir başka deyişle, somut olayda ispat külfeti davacıdadır.Davacı yan ödeme iddiasının ispatı zımnında, dosyaya bir takım EFT ve banka havale dekontları ile dava dışı çek suretleri, bu çeklerin ödenmesine dair banka dekontları ibraz etmiştir. Anılan havale dekontlarının bir kısmında havale edenin dava dışı ... İhtiyaç Gıda Mad. Üretim Pazarlama İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. olduğu, takip konusu çek bedelinin ödendiğine dair bir açıklamanın da bulunmadığı dosya içeriğiyle sabittir. Takip konusu çek bedelinden, dava dışı ... şirketinin yaptığı ödemelerin mahsup edilme gerekçesi karar yerinde tartışılmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda da değerlendirilmemiştir. Öte yandan hükme esas alınan 14.08.2013 tarihli bilirkişi ek raporunun 2. sayfasında, hesaplamalar kısmında, takip dayanağı 75.000 TL."lik çekin 01.02.2012 tarihinde ödendiği, bu nedenle davalının çek alacağının bulunmadığı, fakat davalının faturadan kaynaklanan senetsiz 15.007,18 TL. alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi ek raporunda belirtilen 01.09.2011 tarihli fatura davalının dava dışı ... şirketi adına düzenlediği asfalt ve nakliye bedeline ilişkin toplam 270.007,18 TL. bedelli olup, davacının faturada her hangi bir sıfatı bulunmamaktadır. Dava çeke dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerekirken, davacının herhangi bir sıfatının bulunmadığı fatura değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, yeni bir bilirkişi heyetinden, yukarıda yapılan açıklamalar ve davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınıp sonucuna göre bir hüküm kurulmasından ibarettir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu neticesinde, grup ortaklığı şeklinde çalışan davacı ile dava dışı ... isimli şirketin beraberce davalı taraftan asfalt aldıkları, alınan malzeme ve ticari ilişki nedeni ile davacının davaya konu çekle birlikte davalı şirkete borçlu kaldığı, davacı tarafça davalıya yapılan çek ve EFT şeklindeki ödemelerin esas alındığı, ... isimli şirketin yaptığı ödemelerin Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hesaba katılmadığı , davacı ile davalı firma arasında ki toplam ticari işlemleri esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edildiği ,tüm ödemeler dikkate alındığında davacıların davalı tarafa 15.007,00 TL borçlu kaldıklarının tespit edildiği gerekçesiyle bu miktarı aşan kısım için takibin iptaline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı dava konusu çek bedeline mahsuben bir kısım çekler ve EFT ile ödeme yaptığını iddia etmişse de hükme esas alınan 28/12/2011 ve 30/01/2012 keşide tarihli çekler dava konusu 01/02/2012 tarihli çekten önceki tarihte keşide edildiğinden ödemeye karine teşkil etmeyceklerdir. 03/02/2012 tarihli 25.000 TL miktarında ki EFT ise çek keşide tarihinden sonra yapılmış olmakla çek bedeline mahsuben yapılmadığını ispat külfeti davalı üzerindedir. Mahkemece açıklanan gerekçelerle çekle yapılan ödemelerle ilgili ispat yükünün davacıda , EFT ile yapılan ödemenin ise takip konusu çeke mahsuben yapılmadığı iddiasının ispatının davalıda olduğu kabul edilerek varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı lehine takdir edilen 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.