Esas No: 2020/11350
Karar No: 2022/1940
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11350 Esas 2022/1940 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebine ilişkili olarak açılmış ve davacının kısmen kabul edilen talebi sonucunda davalıdan 10.260,71 TL maddi, 22.360 TL manevi tazminatın alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Ancak, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir ve Yargıtay Ceza Dairesi, hükümdeki bazı hatalı kararları gerekçe göstererek kararı bozmuştur. Hatalar şunlardır:
1. Davacı lehine fazla maddi tazminata hükmedilmiş olması,
2. Gerekçeli karar başlığında yanlış bir dava türü ibaresi kullanılması,
3. Nispi vekalet ücretine hükmedilirken yanlış bir miktar belirtilmiş olması.
Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulması şu kanun maddelerine dayanmaktadır:
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle, 10.260.71 TL maddi, 22.360 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/395 esas, 2015/379 sayılı ceza dosyası kapsamında silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan 20.02.2009 – 02.09.2010 tarihleri arasında 559 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 15.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde açıldığı anlaşılmakla,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının 57.000 TL maddi, 80.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.260,71 TL maddi, 22.360 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Dosya içeriğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/395 esas, 2015/379 karar sayılı ceza dava dosyasında, davacının tutukluluk halinin devamına dair karara karşı yapılan itirazın Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesince incelenerek, tutukluluk halini değerlendirerek itirazın reddine karar verilmiş olup olmadığı dayanak dava dosyası mevcut olmadığından denetlenemediğinden, bu durumun varlığı halinde Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin tazminat konusu işlem ile ilişkili olup tazminat davasına bakamayacağı gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK'nın 142/2. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "10.234,47" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde "10.260,71" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türü yerine, "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat" ibaresine yer verilmesi,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan düzenleme ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine tayin olunan tazminat miktarı dikkate alınarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hüküm kısmının 3. bendinde 3.921,39 TL maktu vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.