Esas No: 2020/11297
Karar No: 2022/1934
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11297 Esas 2022/1934 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 151 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat etmesi sonrası açtığı tazminat davası kısmen kabul edilmiştir. Ancak davada bazı eksiklikler tespit edilerek hüküm bozulmuştur. Hüküm bozma sebepleri arasında, davacının başka suç kayıtlarına da rastlanması nedeniyle tutuklama kararı verilip verilmediğinin araştırılmaması, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılmaması, aynı konu ve nedenle açılmış dava olup olmadığının araştırılmaması ve dava türü ile maddi-manevi tazminatın karıştırılması gibi hususlar yer almaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm isteme aykırı olarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nın 142/1. Maddesi (tazminat davasının açılabilmesi için öngörülen süre ve yetkili/görevli mahkeme)
- CMK'nın 144/1-a. Maddesi (mahsup durumu ve tazminata etkisi)
- 5320 sayılı Kanun'un 8. Maddesi (hüküm bozma durumu)
- 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi (hüküm bozma sonrası yapılacak işlemler)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle 4.745.35 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/121 Esas, 2015/169 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 18.01.2015 – 18.06.2015 tarihleri arasında 151 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 30.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 11.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacının tazminat taleplerinin kısmen kabulüyle; 4.745.35 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
1- Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada davacının tutuklu ve hükümlü olduğu başka suç kayıtlarına da rastlanıldığı dikkate alınarak, gözaltına alındığı gün farklı olay ve soruşturma dosyaları nedeniyle de hakkında tutuklama kararı verilip verilmediği, verilmiş olması halinde bahse konu soruşturma dosyalarının sonuçlarının araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- CMK'nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün ''maddi- manevi tazminat'' olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.