19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2048 Karar No: 2018/6158 Karar Tarihi: 28.11.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2048 Esas 2018/6158 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2018/2048 E. , 2018/6158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davacı vekili, davacının davalıdan tıbbi malzeme satın aldığını, malzemelerin ayıplı olduğunu, ayıbın giderilmesi talebinin 16.07.2014 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini, malzeme bedeli olarak davacının davalıya 3 adet çek verdiğini, çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davalı vekili, malzemelerin 20.03.2014 tarihinde davacıya gönderildiğini, malların ihale yoluyla satışının yapıldığını, idareye teslim edilmeden önce Mal Kabul Komisyonunun kontrolünden geçerek onaylandığını, davacının 16.07.2014 tarihli ihtarname ile ayıp bildiriminde bulunduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tıbbi malzemelerin hasarlı olduğu, tıbbi malzemelerin niteliği gereği önceden açılıp kontrolünün sterilizasyon nedeniyle mümkün olmadığı, bir tek hasarlı ürünün bile hasta sağlığını tehlikeye düşürebileceği, geri dönüşü olmayan zararlara yol açabileceği ve telafisinin mümkün olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalı firmaca menfi tespit davası açıldıktan sonra kötü niyetle icra takibi yapıldığı ve davacı tarafçada kötü niyet tazminat talebinde bulunulduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, her bir dosyada asıl alacağın % 20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca ayıplı mallarında davalı tarafça davacıdan teslim alınmasına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı takipleri başlatmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamamıştır. Bu durumda davalı aleyhine ayrıca kötüniyet tazminatı takdir edilmesi yanlış ise de tek başına bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2., 3. ve 4. bentlerinin son kısımlarında yer alan " alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine" cümlesinin çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2., 3. ve 4. bentlerinin son kısımlarında yer alan " alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine" cümlesinin çıkarılarak hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya iadesine, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.